Felsefe, Sosyoloji ve Dinler Tarihi alanında çalışmalarıyla bilinen Ali Şeriati, XX. yüzyıl sonlarında yaşamış, İslam dünyasının yetiştirdiği önemli bir şahsiyettir. Sahabeler hakkındaki Şiiliğinden kaynaklandığını düşündüğümüz ifadeleri, hoşgörü sınırlarını zorlayan kusurlar olarak değerlendirilebilecek olan Ali Şeriati, bilimsel liyakati, özgün bakış açısı, dindarlığı ve inandığı doğrular uğruna can verecek kadar yürekli kişiliğiyle sadece İran gençliğini arkasından sürüklemekle kalmamış, dünya Müslümanlarının öze dönüş çabasına katkıda bulunarak bir döneme de damgasını vurmuş bir mütefekkirdir. Ali Şeriati’nin eserlerinin büyük bir kısmı, çeşitli yerlerde verdiği konferansların yazıya dökülmesinden oluşmaktadır. Eserlerini ve üzerinde kafa yorduğu konuları, insan, toplum ve din başlıkları altında toplamak mümkündür. Sadece kendi toplumu ya da İslam toplumlarını değil, tüm insanlığı eleştiriye tabi tutup hangi kriter ve ölçülerle hareket etmek gerektiği konusunda sürekli düşünce üretmiş olan Ali Şeriati’nin en büyük avantajı, sadece İslam dünyasını tanımak değildir. Aynı zamanda o, Avrupa’da okumuş olması ve kişisel yeteneğiyle Batı’yı da çok iyi tanımaktadır. Bununla birlikte Doğu ile Batı’yı karşılaştırma konusunda da son derece başarılıdır. Bu denli geniş yelpazede fikir üreten bir kişinin, Allah, insan ve âlem konusundaki fikirlerinin çalışma konusu yapılması, bizleri de öteden beri düşündüren bir husustu. O yüzden çalışma konusu olarak Ali Şeriati’de Allah-Âlem ilişkisini belirledik. Müslüman coğrafyada, hem İslam dünyasını hem de Batı’yı bu kadar iyi bilen birisinin olması, olaylara son derece bilimsel bir şekilde yaklaşması, çağımızın soruları ve sorunlarına cevap bulmaya çalışması, onun eserlerini çalışma konusu olarak seçmemizde etkili olmuştur. Mamafih kelami yönünü ön plana çıkararak İslam dünyasının soru ve sorunlarına Ali Şeriati’nin gözünden cevap verebilmeyi hedefledik. Çalışmamızda, Ali Şeriati’nin düşünce yapısını belirleyen önemli konu olan Tanrı düşüncesini merkeze alarak, Allah’ın âlemle ilişkisi ve bu ilişkinin mahiyeti hakkında derinlikli tespitler yapmayı hedefledik. Nitekim bu tespitler, onun meselelere bakışını daha bir netlikte gün yüzüne çıkaracaktır. Zira Ali Şeriati’nin Allah anlayışı, olaylara nasıl baktığı ve düşüncelerini olabildiğince yalın ve de objektif bir şekilde aktarmaya çalıştık. “Ali Şeriati’de Allah-Âlem İlişkisi” adlı çalışmamızı üç ana başlık altında oluşturduk. Birinci bölümde, Ali Şeriati’nin Allah tasavvurunu tevhid ve şirk bağlamında ele alırken Allah’ın ispatı konusundaki düşüncelerine de yer verdik. İkinci bölümde ise Ali Şeriati’ye göre Allah’ın âleme müdahalesini, Kur’an, nübüvvet ve kader algısını, sünnetullah çerçevesinde değerlendirdik. Son bölümde ise Ali Şeriati’nin din, insan ve topluma karşı düşüncelerini işledik. Bu çalışmanın konusunu belirlemede yardımcı olan ve rehberlik eden danışman hocam Doç. Dr. Namık Kemal Okumuş’a, yazım sürecinde gerek fikirleri gerekse de düzeltmeleriyle yanımda olan arkadaşım Ahmet Hakan Yılmaz’a ve maddi ve manevi olarak arkamda olan aileme teşekkür ederim.