Dünyada ekonomik, toplumsal ve teknolojik dönüşümün hız kazandığı bir çağda yaşamaktayız. Dijital teknolojilerin, sürdürülebilir kalkınma politikalarının ve bireylerin refah algısının giderek daha çok tartışıldığı bu dönemde, akademik dünya ve politika yapıcılar bu değişimleri çok boyutlu biçimde ele almaktadır. “Dönüşüm ve Refah” adını taşıyan bu editoryal kitap da, dönüşüm süreçlerini refah kavramı çerçevesinde inceleyen ve farklı disiplinlerden akademisyenlerin katkılarıyla oluşan kapsamlı bir çalışma bütününü sunmaktadır. Bu kitap, esenlik endüstrisi, dijital dönüşümün toplumsal etkileri, pandemi sonrası refah düzeyindeki değişimler, sağlık sektöründeki liderlik yaklaşımları, bilim kurgu filmlerinin toplum algısı üzerindeki etkileri, uluslararası yardım algısı ve ilk yardım eğitiminin etkinliği gibi konulara farklı perspektiflerden yaklaşmaktadır. Kitapta yer alan her bölüm, farklı metodolojik yaklaşımları kullanarak bu temaların detaylı bir analizini sunmaktadır. İ. Melih Baş tarafından kaleme alınan “Yeni Bir Sektör Olarak Esenlik Endüstrisi Kavramı ve Küresel Seyri” başlıklı birinci bölümde, refah kavramını, ekonomik büyüklükten çok, bireylerin ve toplumun genel iyilik hali ile değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan bir yaklaşımla ele alarak, yeni bir sektör olan esenlik endüstrisini analiz etmektedir. Esenlik ekonomisinin küresel seyri, bu alanın giderek artan önemi ve geleceğe dair projeksiyonlar ayrıntılı bir biçimde okuyucuların dikkatine sunmaktadır. İkinci bölümde Bahriye Terlemez, “Dijital Dönüşümün Örgütsel Dayanıklılık ve Toplumsal Refah Üzerindeki Etkileri”, başlıklı çalışmasında dijital teknolojilerin örgütlerin krizlere uyum sağlama kapasitesi ve toplumların refah seviyeleri üzerindeki etkisini analiz etmektedir. Bölümde, iş süreçlerinin dijitalleşmesi ve krizlere adaptasyon, örgütlerde çevik yönetim modelleri, veri odaklı karar alma süreçleri, dijital hizmetlerin kamu sektöründe uygulanması gibi konular ayrıntılı olarak ele alınmaktadır. Çalışmada, dijital dönüşümün hem örgütsel hem de toplumsal düzeyde dönüşümü hızlandıran bir faktör olduğu, bu sürecin sürdürülebilir ve kapsayıcı politikalarla desteklenmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Dijitalleşmenin sunduğu fırsatların, eşitsizlikleri gidermek için de kullanılması gerektiği belirtilerek, örgütsel esneklik, veri güvenliği ve etik dijital politikalar üzerine öneriler sunulmaktadır.