İnsanoğlunun dünya mekânında varlığını anlama ve anlamlandırma gayesi yaratılış fikriyle ilişkilidir. Yaratılış fikri din ve bilimin yegâne olgularından biridir. Ancak dinlerde yaratılış fikri daha açık ve belirgin olarak mitlerde ifadesini bulurken bilimde ise yaratılış fikrini araştırma tez, hipotez ve antitezlerle süregelen açık uçlu bir araştırma sürecine dayanır. Dinsel geleneklerin çoğunda yaratılış fikri evrenin ve insanın yaratılışında tanrı fikrinin varlığını ortaya koyar. Hinduizm’de İslam, Hıristiyanlık, Yahudilik ve Maniheizm dinlerindeki gibi var olan açık tek bir yaratılış metni bulunmamaktadır. Bunun nedeni Hinduizm’in geniş ve zengin bir külliyata sahip olmasından kaynaklanır. Dinlerde yaratılış evrenin, insanın ve varlıkların yaratılışını içerir. Evrenin ve insanın yaratılışı ise tanrı fikri, ölüm, yaşam, ahiret, dünya ve dünyaya yüklenen anlamı belirler. Dolayısıyla da yaratılış, evren ve insan algısını biçimlendiren bir husustur. Hinduizm kadim ve köklü geçmişiyle zamanlar üstü bir dindir. Bu dinin teolojisi ve öğretileri geniş ve zengin bir kutsal metin külliyatına dayanır. Hinduizm kutsal kitap külliyatı vahyedilen ve geleneğin ürünü olan ve işitilen olarak bilinen iki tür metinden oluşur. Bu metinler uzun bir zaman sürecinde yazıya aktarılmıştır. Hinduizm’in kutsal metinlerinin vahiy ve gelenek ürünü olmasından kaynaklı kutsal metinlerde birçok mit ve sembolik anlatı yer alır. Mitler ve sembollerin yoğun yer aldığı Hindu kutsal metinlerinde tek bir yaratılış mitolojisi yer almaz. Bu nedenle çalışmada kutsal metinlerde yer alan evrenin ve insanın yaratılış mitlerindeki ortak unsurlar belirlenip Hinduizm’de yaratılış mitolojisini sunma hedeflenmiştir.
Çalışmada Hinduizm’de yaratılış ve yaratılış ile biçimlenen evren ve insan algısının kavranılması için konu giriş ve üç bölüm şeklinde işlenmiştir. Çalışmada bölümler arasında bütünsel bir yaklaşım sunulmuştur. Çalışmanın giriş bölümünde konunun sınırları, amaç ve kaynakları verilmiştir. Çünkü yaratılış konusu geniş bir çalışma alanını kapsamaktadır. Birinci bölümde Hinduizm’de evrenin ve insanın yaratılışı işlenirken yaratılışı başlatan, yaratılış öncesi, yaratılışın başlangıcı ve yaratılış sonrasını ilgilendiren önemli kavramlar ve bunların tanrı fikri ile ilişkisi belirlenmiştir. Çünkü yaratılış mitolojisi bir dinin kutsalını, sembolizmini, varlıklarını ve dünya yaşamını ortaya koyan ana kaynaktır. Buradan hareketle birinci bölümde kutsal metinlerde yaratılış mitleri, ikinci bölümde Hinduizm dininin yaşamdaki temel felsefesini belirleyen öğretinin evren ve insan algısı ile ilişkisi, üçüncü bölümde ise dünya hayatında makrokozmos evrenin mikrokozmos hali olan insanın dünya ve ahiret yaşamı ve bunların yaratılış ile ilişkisi işlenmiştir. Dinler tarihi alanındaki yüksek lisans ardından doktora sürecinde engin bilgisi ve deneyimlerini paylaşan, fikirlere geniş bir bakış açısıyla bakmayı öğreten ve sorgulamaya yönelten, yorumlama bakış açısını sunan, yol gösterici eleştirileriyle rehberlik eden değerli danışman hocam Sayın Prof. Dr. Canan Seyfeli’ye teşekkürü bir borç bilirim. Bununla birlikte doktora sürecinde verdiği dersler ve desteklerle çalışmanın şekillenmesinde önemli payı olan kıymetli hocam Sayın Doç. Dr. Hadi Tezokur’a, araştırma sürecinde konuyla ilgili önemli hususlara dikkat çeken, olumlu eleştirileriyle yol gösteren değerli hocalarım Sayın Prof. Dr. Metin Bozan ve Prof. Dr. Hayrettin Kızıl’a şükranlarımı sunarım. Doktora sürecindeki aşamalarda aynı heyecanları paylaşıp birbirimize destek olduğumuz değerli arkadaşlarım Cüneyt Yeşil, Yasin Öner ve Emine Bilge’ye ve hem akademik alanda hem de yaşamda paylaşım içinde bulunduğum, desteklerini sunan güzel dostlarım Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Mekin Meçin, Dr. Öğr. Üyesi Seval Kaya, Dr. Öğr. Üyesi İbrahim Korhan ve Uzm. Fatma Boztaş’a teşekkürlerimi sunarım. Doktora sürecinde ve yaşamdaki her anımda desteklerini esirgemeyen, çalışma sürecinde yanımda olan, masa başındaki halime katlanan kıymetli geniş ailemin tüm fertlerine, her zaman saf ve temiz duygularla yanıma gelip çalışmama güç veren güzel yürekli yeğenlerim Helin Beşer, Hejar Beşer, Barış Roni Aksin, Hevidar Aksin ve Elif Beşer’e sonsuz teşekkür ederim.