İslâm’da siyaset ve Kur’ân-siyaset ilişkisi, günümüz tartışma konuları arasında önemli bir yer işgal etmektedir. Kimilerine göre siyaset kötü bir şeydir ve İslâm’da siyaset yoktur. Ancak budoğru değildir. Kimilerine göre de din, amaçlarına ulaşmak içinsiyaseti kullanmıştır. Siyaseti olumsuzlayanlar bakımından yanılgı, muhtemelen, siyasetin yanlış kullanımına dayalı İslâm’ı koruma refleksinden kaynaklanmaktadır. Diğerleri bakımından ise -bilinçli olarak- İslâm’ı sosyal hayattan tecrit etme çabalarına karşılık gelmektedir. Hâlbuki İslâm, sosyal hayatın tüm safha ve alanlarında insanlığa katkı sağlamak üzere gelmiştir. İslâm-siyaset ilişkisi etrafında oluşan/oluşturulan bu problem ya da Müslümanlardaki kafa karışıklığı, bizi bu konunun hakikatini araştırmaya sevk etmiştir. Bunu temin etmek bakımından Kur’ân’ı referans alarak, Hz. Peygamber’in kurduğu devlet ve hükûmet ile sonraki devlet ve hükûmet uygulamalarını göz önünde bulundurarak ve ayrıca insanlığın tarihi süreç içerisinde bu bağlamda elde ettiği kazanımları da dikkate alarak, genel manada İslâm siyaset nazariyesinitespit etmeye çalışacağız. Bu alanda yapılmış birtakım çalışmalar olmakla birlikte çalışmamızın alana ekstra katkı sağlayacağını ümit ediyoruz. Çalışmamızda ayrıca İslâm’ın Allah ile kul arasında ibadet boyutunda dikey bir ilişkiden ibaret olmadığını; bir yönünün dünyaya diğer yönünün âhirete baktığını ve insanlık için bir medeniyet projesi olduğunu, bu bakımdan Hristiyanlık gibi diğer dinlerle karıştırılmaması gerektiğini açıklamaya çalışacağız. Amacımız, siyasetin, -onu takip edeni, en meşru, kestirme ve emin yoldan hedefine ulaştıran bir kurum olmasından hareketleMüslümanların din/İslâm ile birlikte sahip olduğu en büyük değerlerden biri olduğunu yani, din ve siyasetin birbirine aykırıveya alternatif birer kavram veya kurum olmadığını, siyasetin İs-10 | İslâm Siyaset Nazariyesilâm’la birlikte daha da ahlâkî bir çehreye büründüğünü, siyasî birer meslek olan devlet ve hükûmetin, maksatlarına ulaşması bakımından şeriatın zaruri yardımcısı olduğunu ortaya koymaktır. Hareket noktamız, Kur’ân’ın bir takım toplumsal ve yönetimsel (içtimaî ve idarî) temel ilkelere işaret etmesi ile tarihi süreç içerisinde Müslümanların buna yönelik uygulamaları olacaktır. Kitabımız giriş, dört bölüm ve sonuçtan oluşmaktadır. “İslâm ve Siyaset” başlıklı birinci bölümde, “Siyaset Kavramı”, “Siyasetin Zarureti ve Din-Siyaset İlişkisi” ele alınacaktır. “Devlet ve İmâmet/Hilâfet” başlıklı ikinci bölümde, “Devlet ve İmâmet/Hilâfet Kavramları” ile “Devlet ve İmametin Zarureti” gibi alt başlıklar bulunmaktadır. “İslâm’da Yönetim Sistemi” başlıklı üçüncü bölümde, “Kur’ân ve Yönetim” ve “Kur’ân’ın Öngördüğü Siyasetin Temel Unsurları” gibi alt başlıklar bulunmaktadır. “Dinin/İslâm’ın Siyasallaşması” başlıklı dördüncü bölümde ise “Dinin/İslâm’ın Siyasallaşması İddiaları” ve “Dinin/İslâm’ın Siyasallaşması İddialarının Aslı” gibi alt başlıklar bulunmaktadır. Sonuç bölümü ile çalışmamız tamamlanacaktır. Kitabımızın milletimize hayırlı olmasını temenni ediyoruz.