Kamu yönetimi, toplumların sürdürülebilir kalkınması, adaletin sağlanması ve kamu kaynaklarının etkin kullanımı açısından hayati bir rol üstlenmektedir. Bu alanda yapılan araştırmalar, yalnızca mevcut sorunlara çözüm önerileri sunmakla kalmayıp, aynı zamanda kamu sektörünün geleceğine yön verecek stratejiler geliştirmeye de katkıda bulunmaktadır. Kamu Yönetimi Alanında Uluslararası Araştırmalar-II adlı bu eser, kamu yönetiminin çeşitli boyutlarını ve karşılaşılan zorlukları ele alarak kapsamlı bir bakış açısı sunmayı amaçlamaktadır. yüzyıl, kamu yönetimi alanında hem teorik hem de pratik açıdan önemli dönüşümlerin yaşandığı bir dönem olmuştur. Teknolojik ilerlemeler, toplumsal değişimler ve uluslararası ilişkilerdeki karmaşıklıklar, kamu yönetiminin sınırlarını yeniden tanımlamış ve sorunlara çözüm üretme süreçlerinde çok boyutlu bir yaklaşımı zorunlu hale getirmiştir. Bu kitap, söz konusu dönüşüm sürecine ışık tutarak kamu yönetimi alanının çeşitli yönlerini çok disiplinli bir perspektifle incelemektedir. Farklı akademisyenlerin katkılarıyla şekillenen bu eser, teorik yaklaşımlar ile uygulamalı araştırmaları bir araya getirerek okuyuculara zengin bir içerik sunmayı hedeflemektedir. Kitapta yer alan bölümler, yalnızca teorik bir tartışma zemini oluşturmakla kalmayıp, aynı zamanda pratik uygulamalara dair önemli ipuçları da sunmaktadır. Aristoteles’in demokrasi anlayışından yapay zekânın yükselişine, afet yönetimi süreçlerinden sosyal belediyecilik uygulamalarına kadar geniş bir yelpazede ele alınan konular, kamu yönetimi disiplininin sınırlarını ve dinamizmini gözler önüne sermektedir. Kitap ilk olarak, Aristoteles’in demokrasi anlayışı çerçevesinde Filistin meselesine odaklanmaktadır. Bu bölümde, tarihsel bir sorun teorik bir yaklaşımla ele alınarak Aristoteles’in demokrasi anlayışı temelinde analizler sunulmaktadır. Afet yönetimi bağlamında ülkemizdeki afet yönetiminin örgütlenmesinin tarihsel gelişimi ve afet yönetiminde çok aktörlü iş birliğinin önemi vurgulanmaktadır. Dijital dönüşümün kamu hizmetlerine, özellikle eğitim alanına yansımaları ayrıntılı olarak incelenmiş. Yapay zekâ tartışmaları ise yalnızca teknik boyutlarıyla sınırlı kalmamış, aynı zamanda etik ve sosyal boyutlarıyla ele alınarak geleceğin yönetim yapıları üzerindeki muhtemel etkileri öngörülmüştür. Kitapta yerel yönetimlerin rolleri ve belediyecilik uygulamaları da geniş bir yelpazede ele alınmıştır. Sosyal belediyecilikten yoksullukla mücadelede öne çıkan iyi uygulama örneklerine kadar pek çok konuya yer verilmiştir. Türkiye’deki yönetim sistemi ise ayrı bir analiz konusu olarak ele alınmış, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi bağlamında liderlik anlayışı, Nüfus Politikaları Yüksek Kurulu’nun rolü ve kamu denetçiliği kurumunun etkinliği eleştirel bir bakış açısıyla incelenmiştir.