Hiç kuşkusuz okçuluk sporu sadece bir spor değildir. Çok değerlianlamları içinde barındıran bir yolculuktur âdeta!Sporun odağında elinde ok ve yayla, hedef tahtasının önünde birinsan var, âdeta kaderiyle baş başa, yalnız!Bu dünyada herkesin yalnız olması ve önlerinde bir hedefleri olmasıgibi.Okçuluk sporunda her sporcunun 3 hakkı ve her hakta 40 saniyesüresi vardı.3 haklarımız ve “40 saniyelerimizde” ya iyi atış yapıp puanlarıtoplayacağız ya da hakkımızı kaybedeceğiz. Ya başaracağız ya dakaybedeceğiz. Hayatımız 40 saniyelerle dolu.Her hedefte kısık bir ses âdeta “atış süren başladı” diyor sanki!İş hayatımızda, özel hayatımızda, öğrencilik hayatımızda bizeverilen süreyi en iyi şekilde kullanmak zorundayız!Tıpkı bir okçu gibi doğru yerde durup doğru yöne bakıp doğrupozisyon alacağız; doğru bakış açısıyla, doğru ekipmanı veteknolojiyi kullanarak iyi düşüneceğiz, doğru karar alıp doğrubilgilerimizle, koordinasyonu sağlayacağız, güçlü motivasyonla,rakipten korkmadan inancımız ve tüm adanmışlığımızla, tecrübeyle“oku atacağız”Bu kitabın, okçuluk disipliniyle yaşamlarımızda bir şampiyon okçugibi nasıl başarılı olabileceğimize dair bir fikri var ve hatta bukonuda formüller de sunuyor.