Her insan, toplum içinde bir bireydir ve her birey karar alıcıdır. Karar alma sürecinde çeşitli etkenler bireyin çevresini kuşatır. Örneğin, her insan içine doğduğu aileden, toplumdan, medeniyetten ve coğrafyadan izler taşır. Kişi, yetişkin olup etraflıca düşünene kadar, içinde bulunduğu medeniyetin etkilerine karşı savunmasızdır. Her bireyin kendine özgü bir inanç anlayışı ve Tanrı tasavvuru vardır. Bunun yanı sıra, bireyde birden fazla tanım ve tahayyül kanalı bulunur. Bunlardan en baskın olanı ise bireyin içinde bulunduğu, mensubu olduğu medeniyetin ona sunduğu inanç sistemidir; yani Tanrı tasavvurudur. Kişi, hangi kültürel atmosferde doğacağını seçemez, ancak bu unsurları kabul etmekte veya reddetmekte özgürdür. İnsan yetişkin olduğunda, kendisini nerede konumlandıracağını ve neye inanmak istediğini belirler. Zihni henüz şekillenmemişken ona bazı temel kavramları aktaran toplum, bireyin ilerideki seçimlerini doğrudan veya dolaylı olarak olumlu ya da olumsuz yönde etkileyecektir.