Eğitim hakkı, toplumun tüm bireylerinin eşit şekilde yararlanması gereken bir haktır. Dünyanın birçok ülkesinde insanların bir bölümü eğitim sisteminden kaynaklanan aksaklıklar, sosyoekonomik dezavantajlar, toplumsal etiketlenme, dışlanma ve ötekileştirilme gibi nedenlerle bu haktan gerektiği gibi yararlanamamaktadır. Bu topluluklarından biri de Romanlardır. Romanlar, her zaman saldırganlık, şiddet, suç ve kirlilik gibi kavramlarla nitelendirildiklerinden, toplumda bir önyargı ile karşı karşıya kalmakta ve içinde yaşadıkları toplum tarafından en fazla ayrımcılığa ve dışlanmaya maruz bırakılmaktadırlar. Romanların kültürel yönden eğitim konusunda yaşadıkları en temel problem ise çocuklarını okula göndermemeleridir. Bu nedenle Roman öğrenciler, eğitime erişimde ciddi problemler yaşamaktadırlar. Erişimin sağlandığı durumlarda ise iyi bir eğitim almış olsalar bile işsizlik ve dışlanma durumlarıyla karşı karşıya kalmaktadırlar. Bu sebep-le Roman veliler çocuklarını okula göndermekte isteksiz görünmektedirler. Bunun sonucunda da durumun iyileştirilmesi mümkün olmamaktadır. Anayasamızda eğitim hakkı herkese eşit temel bir hak olarak verilmiş olmasına rağmen, birçok toplumdaki Roman karşıtı önyargılar toplumumuzda da Romanların eğitime adil erişimlerini zorlaştırmaktadır. Okul aidiyeti ise bireyin kendini okul içerisinde anlamlı, değerli ve okulun önemli bir parçası olduğunu hissetmesi ve bu şekilde değerlendirmesidir. Başka bir deyişle okul aidiyeti, öğrencinin okul içerisinde herkes tarafından benimsenen, saygı gören, okula değer katan, aynı zamanda kendisini değerli ve önemli hisseden bir birey olarak algılanması biçiminde ele alınabilir. Bu kitapta Romanlar ve okul aidiyeti ile ilgili bilgiler verilmektedir.