Her toplum, bireylerin davranışlarını şekillendirmek ve sosyal düzeni sağlamak amacıyla çeşitli kontrol mekanizmaları geliştirmiştir. Bu mekanizmalardan en etkili ve incelikli olanlardan biri, utanç duygusudur. Geleneksel toplumlarda, utanç bireylerin sosyal normlara uyum sağlamasını teşvik eden güçlü bir araç olarak işlev görmüş, fiziksel yaptırımlardan çok daha derin bir psikolojik denetim yöntemi olarak kullanılmıştır. Ancak dijitalleşmenin hızla yaygınlaştığı modern dünyada, utanç kavramı çok daha geniş bir kitleye hitap eden, sınırları aşan ve bireyleri sosyal medya aracılığıyla kontrol eden yeni bir form kazanmıştır. Bu kitap, utancın geleneksel ve modern işlevlerini inceleyerek, duygunun toplumsal yapıların devamlılığını sağlamada nasıl önemli bir rol oynadığını ve iktidarın utancı bir kontrol aracı olarak nasıl kullandığını ele alıyor. İlk bölümde, utancın tarihsel kökenleri, iktidar ilişkileri içindeki yeri ve bireyler üzerindeki etkileri analiz edilirken; ikinci bölümde dijital çağın dinamikleri göz önüne alınarak, sosyal medya platformlarında ortaya çıkan dijital utandırma ve bunun toplumsal kontrol mekanizmalarındaki rolü incelenmektedir.