Öğretmenlik, “meslek” kavramının içine sığdırılamayacak kadar özgün ve değerli bir anlam ihtiva etmektedir. Bu yüzden de çoğuzaman “bir sanat” veya “bir sanatı icra etme yetkinliği, marifeti” olarak addedilmektedir. Öğretmenliği bu denli kıymetli kılan faktörlerisıralamaya çalışmak, onun değerini sınırlandırmaya çalışmakla eşdeğer olacağı için bu husustan imtina etmeyi tercih ediyorum. Çünkü öğretmenliğe atfedilen önemi ve değeri yücelten faktörler herdaim gözlerle görülemeyecek bir mahiyet de taşımaktadır. Neticedesanatın timsali olan öğretmenlik de sanat misali her daim görünenibizlere servis etmez. Ancak özellikle de anneliği ve babalığı aynıpotada eriten bir özelliğe sahip olması, öğretmenliğin en üstün yanlarından birini ortaya koymak açısından önemlidir. Böylesine müstesna özelliklerin ve kimliğin öğretmenlikte buluşması öğretmenliğeve öğretmenlere ciddi sorumluluklar da yüklemektedir. Nihayetindeöğretmenlerin donanımlı bir şekilde yetiştirilmesi ihtiyacı da hâsılolmaktadır. Bu sayede dikkatler de eğitim fakültelerine yönelmektedir. Eğitim fakültelerinde öğretmenlerin yetiştirilmesi noktasındada akademisyenlere ve yöneticilere büyük görevler düşmektedir.Ancak çoğu zaman öğretmenlerin yetiştirilmesi noktasında sunulandersler ve içerikleri, bazı akademisyenin yeteri düzeyde saha deneyimine sahip olmamaları, derslerin bazen tamamen kuramsal bilgileri aktarma çerçevesinde işlenmesi gibi birçok husus/sorun tartışmakonusu olabilmektedir. Tartışmaya konu olan bu hususların birçoğu “öğretmenlerin yetiştirilmesi” hususuna da sirayet etmektedir.Özellikle de öğretmenlerimize lisans öğrenimleri süresince verilenderslerin ne kadarı sahada işlerine yarayacak ve kolaylıklar sağlayacaktır sorusu belki de öğretmen yetiştirme sürecinin bam telinedokunmak demektir. Teori ile uygulama arasındaki makasın gittikçe açıldığı bilinen bir gerçektir. Başka bir ifade ile lisansta, sahadakarşılığı olan bilgileri barındıran derslere de ihtiyaç duyulmaktadır.Bu eksiklikten dolayı öğretmenlerin mustarip olduğunu itiraf etmek,bugün birçok öğretmenin duygularına tercüman olmak demektir.Eksikliklerin varlığı, böyle durumlarda üniversiteler ve Millî EğitimMüdürlükleri arasındaki eş güdüm ihtiyacını da ortaya çıkarmaktadır. Bu eş güdüm, birtakım eksikliklerin yarattığı boşlukları telafietme imkânı sunabilir. Her ne kadar eş güdümün en güzel örneklerinden biri olarak öğretmenlik uygulaması ve okul deneyimi derslerigösterilse de bunun aynı zaman da yetersiz olduğunu itiraf etmekgerekir. Daha da önemlisi bu uygulamaların esasında daha farklı olduğunu da söylemek lazım. Çünkü bu derslerde, lisanstan alınmayanya da verilmeyen sahaya dönük bilgileri, deneyimleri öğretmenlerlepaylaşma durumundan ziyade öğrencilerin sınıfları deneyimlemefırsatları ile tanıştırıldıkları bilinmektedir. Daha da önemlisi akademisyenlerin de sahayı ve sahadaki gelişmeleri deneyimlenmesinisağlayan kapsamlı bir içerik bulunmamaktadır. Bu derslerde en iyiihtimalle bu konuda bazı okul idarecilerinin ve öğretmenlerin, sunulan fırsatların içeriğini zenginleştirerek öğrencilerin eksikliklerinitamamlayacak ek dersler verdiklerine tanık olunmaktadır. Öğretmenadaylarının saha hakkında en işlevsel bilgileri aldıkları yerler bazenmezuniyetlerine aylar kala gittikleri staj okulları da olabilmektedir.Köy okuluna atanma ihtimali de yüksek olan öğretmenlerin varlığıda hesaba katıldığında esasında staj okullarından alınan bilgilerinde yetersiz kaldığı görülmektedir. Neticede staj okulları genelliklebirçok il merkezindeki en iyi okullar arasından seçilmektedir. Yanibazı öğretmen adaylarının stajdan da umduklarını alamama ihtimalleri güçlüdür. En iyi/gözde okullarda staj eğitimini alan öğretmenlerin beklentileri yükseltilmektedir. Daha farklı koşullara (köylere,dezavantajlı bölgelere vb.) atanan öğretmenlerin yaşadıkları hayalkırıklıklarının portresini esasında kendi elimizle çiziyoruz.Birçok öğretmen adayının lisansta aldıkları derslerde, sahada işlerine yarayacak bilgilerden habersiz bir şekilde mezunoldukları su götürmez bir gerçektir. Şüphesiz çok donanımlı vekaliteli akademisyenlerden bu anlamda gerekli eğitimi/desteğialan öğretmen adaylarının sayısının da çok olduğunu hatırlatmakgerekir. Dolayısıyla bu hususta bir genellemeden kaçınmanın dadaha adil ve etik olacağı söylenebilir. Yine günümüzde birçoköğretmenin göreve başladığında “Bize bunları lisansta öğretmediler, biz bunları ilk kez duyuyoruz, bu konular daha evvelduymadım, üniversitede aldığım birçok derste bu hususlara değinilmedi…” gibi cümleleri neredeyse birçoğumuz işitmektedir.Öğretmenliği sevdirmek, öğrencilerimize bu mesleğin önemini ve değerini aşılamak elbette çok değerlidir. Ancak öğretmenadaylarını en iyi şekilde donatmak veya “en azından bazı bilgilerden, içeriklerden haberdar etmek” de bu öneme dâhil edilmelidir. Bir akademisyenin, sahada karşılığı olan ve işine yarayacakbir bilgi kırıntısını sunması bile çok önemlidir. En azından bubilgilerin kırıntısından naçizane dem vurması da etkili olabilir.On iki yıllık saha deneyimine sahip bir akademisyen amaözünde bir öğretmen olarak bu kitapta deneyimlerimi ve bilgilerimi karınca kararınca cesurca ve dürüstçe paylaşma gereği hissettim. Başka bir ifade ile önemli bir boşluğun doldurulmasına veeksikliğin giderilmesine bilenmiş olmam deneyimlerimi, bilgilerimi öğretmen ve öğretmen adayları ile paylaşmamı elzem hâlegetirmiştir. Bu paylaşımlarda, öğretmen ve öğretmen adaylarımızın mesleğe ilk başladıkları yıllardan itibaren karşılaşacaklarıbirçok bilgiden, durumdan ve gerçeklerden kendilerini “haberdar”etmeye gayret sarf ettim. Öğretmen ve öğretmen adaylarımızla paylaştığım “haberler” bazen bilimsel araştırmalarla bazen deyönetmelikler/yönergeler/kanunlar ile desteklenerek açıklanmıştır. Nihayetinde bu yoğun haber paylaşımı, kitabımızın ismini dedoğurarak “Öğretmenlere ve Öğretmen Adaylarına Yönelik, AnaHaber Bülteni” ile bizleri tanıştırmıştır. Bazı anıları da içeren “AnaHaber Bülteni” kitabında yer alan başlıkların her biri ayrı bir önemtaşımaktadır. On iki yıllık mesleki hayatımda kameramın kadrajına takılan birçok haber şeffaflıkla ve içtenlikle sizlerle paylaşılmıştır. Bu haberlere zaman zaman magazinsel ve sportif içeriktekibilgiler/haberler de eklenmiştir. Tüm bu içerikler, öğretmenliğinarz ettiği zenginliği ortaya koymanın örneklerinden sadece biridir.Şimdi lafı fazla uzatmadan sizleri reklamsız ve sansürsüz ana haber bültenimizle baş başa bırakıyorum. İyi seyirler ve okumalar…