Toplumlar, farklı din, dil, cinsiyet, renk, etnik köken, siyasigörüş veya başka özelliklere sahip bireylerden meydana gelmektedir. Zikredilen bir veya birkaç özellik temelinde, kişilerinayrımcılığa tabi tutulması, insanlık tarihinde hep var olmuş vegünümüzde insan hakları hassasiyetinin nispeten geliştiği Batılı toplumlar dâhil hemen hemen bütün toplamlarda ayrımcılıkuygulamalarına rastlanmaktadır.Ayrımcılıkla mücadelede ayrımcılık hukukunun bilinmesiönemlidir. Hukukta ayrımcılık, kişilerin hukukta sayılan özellikler nedeniyle hak ve özgürlüklerden yararlanmada farklımuamele görmesidir. Bu bazen doğrudan bazen de dolaylı gerçekleşir.Ayrımcılık, uluslararası ve Avrupa Konseyi belgeleri ileAvrupa Birliği (AB) hukuku ve Türk hukukunda yasaklanmıştır.Uluslararası belgelerde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde ayrımcılık temelleri; ırk, renk, dil, din veya inanç, siyasigörüş gibi belirli özellikler sayılmış ve “diğer statüler” ifadesiile ayrımcılık temelleri listesinin ucu açık bırakılarak zikredilentemeller dışında da ayrımcılık temellerinin olabileceği öngörülmüştür.Ayrımcılık; sosyal, siyasi, hukuki ve çalışma hayatı gibifarklı alanlarda ortaya çıkabilmektedir. Gerek yerel ve gerekseçok uluslu şirketlerde, farklı çalışma anlayışı ve kültürel saiklerle ortaya çıkan bu temellerdeki ayrımcılık uygulamaları,istihdamda fırsat eşitliğini bozmaktadır. Ne var ki AB hukuku,bu alanda mühim düzenlemeler getirmiştir.Türk hukukunda ayrımcılık yasağı, eşitlik ilkesinin bir gereği olarak görülmüştür. Anayasa başta olmak üzere Türk CezaKanunu, İş Kanunu ve diğer yasalarda, ayrımcılık yasağına ilişkin hükümler yer almaktadır. Türk hukukunda, aynı durumdaolanlara mutlak eşitlik, hukuki durumları farklı olanlara danispi eşitliğin uygulanması öngörülmüştür.Bu çalışma, “Uluslararası ve Avrupa Konseyi Belgelerinde,Avrupa Birliği ve Türk Hukukunda Ayrımcılık Yasağı ve Denetimi” adlı doktora tezimin gözden geçirilmesiyle kitap hâlinegeldi.Doktora tezim süresince değerli bilgi ve vakitlerini bendenesirgemeyen danışman hocam Sayın Prof. Dr. Yücel Oğurlu’yateşekkürü borç bilirim. Ayrıca kitabın basımını üstlenen NobelAkademik Yayıncılık yöneticilerine ve çalışanlarına teşekkürederim.