Biyoçeşitlilik sağlığımız, refahımız, gıda arzı, zenginlik ve güvenliğimiz de dâhil olmak üzere hayatımızın pek çok yönü için vazgeçilemez önemlilik arz etmektedir. Buna karşın, biyoçeşitlilik kaybı zamanımızın en acil küresel çevre sorunlarından biri olarak tanımlanmaktadır. Bugünün ihtiyaçlarını karşılayarak gelecek kuşaklara da bu çeşitliliği aktarabilmek amacıyla biyolojik çeşitliliğin korunması gereklidir. Biyoçeşitlilik koruma bilinç düzeyinin artmasına katkı yapması amacıyla “Kuramdan Uygulamaya Biyoçeşitlilik Eğitimi” kitap projesi fikri doğmuştur. Kuramdan Uygulamaya Biyoçeşitlilik Eğitimi kitap projesi, Türkiye’nin köklü üniversitelerinde görev yapan öğretim üyelerinin katkılarıyla hazırlanmıştır. Kitabın ana teması eğitimcilere biyoçeşitliliğin tanımı, kapsamı, korunması ve eğitimi ile ilgili perspektif sunmaktır. Kitap projesinde biyoçeşitlilik alan bilgisi kapsamında beş, biyoçeşitlilik eğitimi bilgisi kapsamında sekiz bölüm bulunmaktadır. “Biyoçeşitlilik Kavramına Giriş” başlıklı birinci bölümde, biyoçeşitlilik kavramı tüm yönleriyle açıklanmıştır. “Türkiye’de Nesli Tükenmiş ve Tükenmekte olan Hayvanlar” başlıklı ikinci bölümde, Türkiye’de nesli tükenmiş ve tükenmekte olan hayvanlar ve özelliklerinden bahsedilmiştir. “Türkiye’de Nesli Tükenmiş ve Tükenmekte olan Bitkiler” başlıklı üçüncü bölümde Red list temel alınarak Türkiye’de nesli tehlikede olan bitkiler tanımlanmış ve bitkiler hakkında kısa bilgiler verilmiştir. “Dünya’da ve Türkiye’de Biyoçeşitliliğin Korunmasına Yönelik Çalışmalar” başlıklı dördüncü bölümde, Türkiye’nin dâhil olduğu biyoçeşitliliği koruma anlaşmaları tartışılmıştır. “Dünya’da Doğa Koruma Anlayışının Gelişimi ve Sürdürülebilir Yaşam” başlıklı beşinci bölümde biyoçeşitlilik ve sürdürülebilirlik kavramlarının ilişkisi tartışılmıştır. “Türkiye’de Biyoçeşitlilik Eğitimi” başlıklı altıncı bölümde okul öncesi eğitimden lise eğitimine kadar 2003 yılından itibaren değişime uğrayan biyoçeşitlilik öğretiminin içerik analizi yapılarak tartışılmıştır. “Dünya’da ve Türkiye’de Biyoçeşitlilik Eğitimi” başlıklı yedinci bölümde, PISA sınavında ilk sıralarda olan üç ülke ile Türkiye’deki biyoçeşitlilik eğitiminin karşılaştırılması yapılmıştır. “Biyoçeşitlilik Okuryazarlığının Önemi” başlıklı sekizinci bölümde, biyoçeşitlilik okuryazarlığı kavramı açıklanmıştır. Ayrıca bölüm, biyoçeşitlilik okuryazarlığını geliştirebilmek için öğretmenlere rehber niteliğinde etkinlikler içermektedir. “Biyoçeşitlilik Eğitiminde Kavram Öğretimi” başlıklı dokuzuncu bölümde biyoçeşitlilik ile ilgili kavramların öğretilmesine yönelik yöntemler hakkında bilgiler verilmiştir. Ayrıca bölümde bu yöntemlerin kullanılmasına rehber olacak etkinlik örnekleri yer almaktadır. “Biyoçeşitlilik Eğitiminde Argümantasyon Yönteminin Kullanımı” başlıklı onuncu bölümde biyoçeşitlilik eğitimde argümantasyonun teorik ve uygulamalı temelleri açıklanmıştır. “Biyoçeşitlilik Eğitiminde Okuldışı Öğrenme Ortamlarının Önemi” başlıklı on birinci bölümde okuldışı öğrenme ortamlarının biyoçeşitlilik eğitimi için önemi tartışılmıştır. Bölümde öğretmenlerin rehber olarak yararlanabilecekleri örnek etkinlik bulunmaktadır. “Biyoçeşitlilik Eğitiminde Dioramaların Kullanımı” başlıklı on ikinci bölümde ise dioramanın tanımı ve biyoçeşitlilik eğitiminde kullanımıivaçıklanmıştır. Bölümde öğretmenlerin diorama destekli biyoçeşitlilik eğitimi uygulamalarına yön verebilecek ders planları ve öğretim materyalleri bulunmaktadır. “Biyomimikri Uygulamaları ve Biyoçeşitlilik" başlıklı on üçüncü bölümde ise biyomimkri ile biyoçeşitlilik kavramlarının ilişkisi açıklanmış ve biyomimikri örneklerine yer verilmiştir. Kitabın, öğrencilere, öğretmenlere ve bu alanda çalışan araştırmacılara faydalı olacağını umuyoruz.