Literatürde, üretkenlik karşıtı iş davranışları arasında yer alan sanal kaytarma kısaca, çalışanların ya kurumun kendilerine sunduğu bilgi ve iletişim teknolojisi cihazlarını ya da kendi şahsi cihazlarını çalışma saatleri içinde işle ilgili olarak değil de kişisel amaçları için kullanmalarını ifade eden bir kavramdır. Çalışma hayatında dijitalleşmenin yaygın hâle gelmesiyle birlikte sanal kaytarma davranışlarının da arttığı gözlemlenmektedir. Özellikle Covid-19 pandemisi döneminde çalışma hayatında yaygınlaşan uzaktan ve hibrit çalışma yöntemleri çalışanları sıklıkla evlerine kapatmış, sağlıkla ilgili duyulan kaygıların da etkisiyle sosyalleşemeyen çalışanların yalnızlık duyguları artmış, tüm bu gelişmeler ise çalışanların çalışma saatleri içinde daha fazla sanal kaytarma davranışı sergilemesine zemin hazırlamıştır. Bu bağlamda, çağımıza özgü yeni bir sorun olarak gündeme gelen ve son yıllarda yoğun ilgi çeken bir kavram olan sanal kaytarmanın etraflıca incelenmesi, tartışılması ve araştırmalar yapılması gereği doğmuştur. Dolayısıyla kurum ve bireylere sağlayacağı yarar ve sakıncalar ile birlikte, bu konuda yapılması gerekenlerin detaylı bir şekilde incelendiği eserlere daha fazla ihtiyaç duyulur hâle gelmiştir. Belirtilen ihtiyaç doğrultusunda ve konuyla ilgili oldukça sınırlı sayıda eserin olması nedeniyle “Çalışma Hayatında Sanal Kaytarma” kitabı, bu konudaki önemli bir boşluğu dolduracağı inancıyla kaleme alınmıştır. Kitabın hazırlanmasında, Doç. Dr. Güler Tozkoparan danışmanlığında Berkin Hanaylı tarafından yazılan “Örgütsel Bağlılığın Sanal Kaytarma Davranışı Üzerindeki Etkisi” isimli yüksek lisans tez çalışması temel alınmıştır. İlgili çalışma güncel araştırmalar ışığında geliştirilmiş, bazı konu başlıkları çıkartılmış, yeni konu başlıkları eklenmiş, böylece konuya ilgi duyanlar için daha doyurucu ve kapsamlı bir yayına dönüştürülmüştür. Çalışmanın yayına dönüştürülme sürecinde, ilgi ve desteklerini esirgeme— vii —yen Nobel Akademik Yayıncılıktan başta Genel Yayın Yönetmeni Nevzat Argun ve Yayın Koordinatörü Gülfem Dursun olmak üzere kapak tasarımı için Mervin Selda Adal’a, sayfa tasarımı için Erdal Tarkan Kara’ya, redaksiyon için Bahar Yanbolulu’ya ve tüm ekibe emeklerinden ötürü içtenlikle teşekkür ederiz. Bir eser ortaya çıkartılırken süreçten en çok en yakınlarımız etkilenmekte, en büyük desteği de yine onlar göstermektedir. Sadece bu eserde değil, akademik yaşantımızın her aşamasında en büyük destekçilerimiz olan, büyük özverilerle bizleri bugünlere taşıyan sevgili ailelerimize, özellikle anne ve babalarımıza teşekkürlerimiz sonsuzdur. Kitabımızın konuya ilgi duyan tüm okurlar için ufuk açıcı ve yararlı olması dileklerimizle.