ÖN SÖZ Dijital nesil veya Z kuşağı olarak ifade edilen günümüz genç- liğinin önceki kuşaklara kıyasla teknolojik gelişmelere daha fazla maruz kaldığı ve dijitalleşen dünyaya daha fazla ilgi gösterdikleri bilinmektedir. Bu doğrultuda eğitim ortamlarında bilgi-iletişim teknolojileriyle desteklenmiş öğrenme-öğretme süreçlerinin düzen- lenmesi öğrenci ilgi, merak, motivasyon ve akademik başarılarının arttırılması açısından önemli görülmektedir (Uygur, 2019: 196). Öğrenciler, değişen gerçeklikle daha iyi başa çıkmalarına yardımcı olmak için sınıftaki öğrenme ortamının daha zengin araçlar ve be- ceriler sunmasını bekleyebilirler (Magen-NagarveSteinberger, 2017: 320). Bu durum karşısında eğitim-öğretim ortamlarının bu beklen- tiler doğrultusunda bir yenileşmeye ihtiyaç duyduğu ifade edilebilir. Çünkü, öğretim alanında yeni beklentilere yanıt vermenin yolları, on yıl önce uygulanmış olabileceklerden farklıdır (Lepičnik-Vodo- pivec, ŠtembergerveRetar, 2020: 1214). Yaşadığımız çağda eğitim sistemlerinden sadece bilgiyi aktarmaları değil, toplumun ihtiyaç duyduğu insan tipini geleceğe hazırlamaları yönünde bir beklenti değişiminin meydana geldiği giderek daha fazla kabul görmektedir (EuropeanAgency, 2011: 11). OECD tarafından başlatılan yenilikçi öğrenme ortamları projesi ile pek çok ülkede eğitim-öğretim or- tamlarında değişim ve dönüşümler gerçekleştirilmiştir. Bununla bağlantılı olarak birçok ülke, müfredat dönüşümü çerçevesinde, eğitim uygulamalarında eğitim yeniliklerinin geliştirilmesi ve yar- dım stratejilerinin oluşturulmasına odaklanmaktadır (Durná, Ki- maková, Romanová, Sekerák ve Šveda, 2012: 85). Temel olarak bilişsel yeterlikleri odağına alan geleneksel okullar- dan farklı olarak öğrencilerin sosyal ve duygusal yeterliklerini de öğ- renme sürecinde merkeze alan ortamlar yenilikçi öğrenme ortamları olarak ifade edilebilir (Flogie, Aberšekve Pesek, 2019: 4).Yenilikçi öğ- renme ortamları, dijital öğrenme hedeflerini destekleyen yollarla Bilgi ve İletişim Teknolojileri entegrasyonun gerçekleştiği ortamlardır. Bu bağlamda günümüz sınıfları incelendiğinde, öğretmenlerin birçoğunun artık farklı pedagojiler kullanarak kişiselleştirilmiş, öğrenci merkezli ve aktif öğrenmeyi sağlamak, öğrencilerin geleceğe yönelik becerilerini geliştirmek için öğretim uygulamalarında değişiklik yapması (Milli Eğitim Bakanlığı; 2021: 2) elzemdir. Teknolojide meydana gelen hızlı gelişmelerin ve yeniliklerin geleneksel bir anlayış çerçevesinde genç kuşaklara aktarılması yerine, ortaya çıkan durumları doğru okuyabilen, bunları yorumlayabilen ve gelecek açısından doğru çıkarımarda bulunabilecek şekilde eğitim verilmelidir (Naycı,2020: 53-54). Bilginin yayılma hızı, bilginin sürekli güncellenmesi ve daha fazla bilgiye ihtiyaç duyulması bilginin öğrenciler tarafından edinilmesini kolaylaştırmayı ve hızlandırmayı gerektirmiştir (Yavuz-Konokman, 2019: 67)