Sözsüz iletişim becerileri, iletişim süreçlerinin temelleri arasında yer alır. İnsan insana yapılan her iletişimde sözsüz iletişim kullanılır ve birçok mesaj bu kanalla taşınır, aktarılır ya da fark edilir. Hayatın her alanında kullanılan sözsüz iletişimin kullanım alanlarından birisi de eğitimdir. Eğitimin merkezinde öğrenme vardır. Öğrenmeye uygun bir zemin hazırlamak öğretimi etkili kılmak öğreticinin sorumluluğundadır. Özellikle dil öğretim alanında çalışan öğreticilere bu anlamda çok iş düşmektedir.Dil öğretim sınıfları birçok dinamiğin bir arada uyumlu bir şekilde yürütülmesini gerekli kılar. Dil öğretiminde bilgi yoğunluğu fazladır, dolayısıyla öğrencinin bu bilişsel yükü yaşamın içinde uygulayabilecek şekilde işlevsel olarak öğrenmesi beklenir. Bu bilgilerin uygulamalı olarak kullanılabilmesi dil öğreniminin hayatiyeti açısından önem arz eder. Bu süreçlerin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi, yönetilmesi öğreticinin maharetine bağlıdır. Öğreticinin alan bilgisinin yanı sıra iletişim becerileri de ön plana çıkar ve iletişim becerilerinin ustalıkla kullanılması öğrenmeyi doğrudan etkiler. Okuyucuların dil öğretiminde sözlü iletişime dair çok sayıda çalışma ile karşılaşması mümkündür. Sözsüz iletişim, sözlü iletişime göre çok daha az işlenmiş bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Halbuki bu durum sözsüz iletişimin daha az öneme sahip olduğunu göstermez. Amacımız sözlü ve sözsüz iletişim kavramları arasında bir önem karşılaştırması değildir. Amacımız, kavramların yerli yerine oturması ve öğreticiler tarafından yetkinlikle kullanılabilmesidir. Bahsedilen çerçevede sözsüz iletişimi anlayabilmek, yerli yerinde değerlendirebilmek için kitabımızda bütünden parçaya doğru bir akış ile konuları açıklamaya çalışacağız. Sözsüz iletişim kavramını daha iyi anlayabilmek için öncelikle iletişim kavramını etraflıca işleyeceğiz. Böylece sözsüz iletişim kavramı doğru bir zemine oturtmuş olacaktır.Sözsüz iletişim, günlük yaşamda üzerinde çok durulup, düşünülen bir kavram olmamakla beraber yaşamımızın tam da merkezinde yer alır. Hayatımızı devam ettirirken sıklıkla faydalandığımız, kullandığımız bir beceridir. Bu yönüyle hak ettiği ilgiyi ve değeri tam olarak gördüğü söylenemez. Kitabımızın hedeflerinden biri de okuyucunun gündemine ve dikkatine sözsüz iletişim kavramını yeniden değerlendirmek üzere sunmaktır. Dil öğretiminde sözlü iletişim bağlamında birçok çalışmaya rastlamak mümkün iken sözsüz iletişim bağlamında çok fazla çalışmaya rastlanmamış olması bizi bu çalışmayı yapmaya teşvik etmiştir.Dil öğretimi kavramını özellikle genel tutarak; ana dili, yabancı dil, ikinci dil, iki dillilere dil öğretimi gibi alanlarla sınırlandırarak daraltmak istemedik. Şüphesiz bu alanlar birbirinden farklı dinamiklere ve içeriklere sahiptir. Ancak dil öğretiminde görev alan öğreticilerin iletişim yeterlilikleri ortak bir özelliktir. Ana dili olarak Türkçe öğreten bir öğretmen ile yabancılara Türkçe öğreten bir öğretmenin viya da İngilizce öğreten bir öğretmenin beden dili kullanımı alana göre değişmez. İletişim becerileri konusundaki yetkinlik her alan için geçerlidir ve geçerli olmak zorundadır. Bu sebeple kitabımızda dil öğretimini daraltmadan tüm dil öğreticilerine/öğretmenlerine hitap edecek şekilde bir okuyucu kitlesini hedefledik. Dil öğretimi alanında ana dili olarak Türkçe, yabancılara Türkçe, iki dilli Türk çocuklarına Türkçe ve üniversitede Türk Dili dersleri verdim. Beden dili alanında başta üniversitelerde olmak üzere, siyasi partilere, topluluklara, kurumlara, öğretmenlere eğitimler verdim. Özellikle beden dili alanındaki farkındalıklarımı ve birikimlerimi dil öğretim alanına aktarmaya çalıştım. Bu sırada beden diline ilişkin kitabi bilgilerimi test etme, yeniden üzerinde düşünme ve içselleştirme imkanı buldum. Dolayısıyla bu kitapta paylaşacağım bilgiler kendi deneyim süzgecimden geçmiş bilgilerdir. Aynı zamanda dil öğretimi alanında çalışan öğreticilere sonuna kadar yardımcı olacağına inandığım bilgilerdir.İletişim kavramını sadece eğitim alanına mahsus düşünmek elbette mümkün değildir. İletişim yaşamın her yerinde ve her şekilde gerçekleşmektedir. İnsan her yerde aynı olduğu için insanın iletişim yeteneği, özellikleri her yerde aynı karakteristik yapıya sahiptir. Dolayısıyla iletişim kavramına ait özellikler iş yerinde de sosyal çevrede de eğitimde de aynı dinamiklere sahiptir. Yani iletişim eğitimi bağlamındaki kişiler arası iletişim işlevleri, yaşamın herhangi başka bir alanında da büyük ölçüde benzerdir. Bu özellikleri hayatın farklı alanlarında kullanmak mümkündür.Şüphesiz bir kitap okuyarak sözsüz iletişim becerilerini kazanmak, geliştirmek, olumsuz becerileri değiştirmek, olumlu becerileri etkili kullanmak mümkündeğildir. Temel hedefimiz bazı okuyucular için sözsüz iletişim konusunda farkındalık kazandırmak, bazıları için bilgilerini pekiştireceği ve güçlendireceği bir zemin hazırlamaktır. Bazı okuyucular içinse büyük bir kararlılıkla kendini geliştirmenin ilk basamağını oluşturmaktır. Bu duygularla okuyuculara verimli bir okuma diliyorum. Mutlaka katılmadığınız eksik olarak değerlendirdiğiniz bölümler, bilgiler olabilir. Paylaşmanız halinde üzerinde düşünmekten ve gerekirse düzeltmekten büyük bir memnuniyet duyacağım.