Geçmişten günümüze, toplumsal barış düzeninin sağlanması ve bu surette uygarlığın bugünkü ulaştığı noktaya gelinebilmesinde en büyük pay, hiç kuşkusuz hukukundur. Nitekim hukuk, kamu otoritesine dayanan yaptırım gücüyle toplumsal barışın sağlanmasında diğer sosyal düzen kurallarından çok ayrı bir noktadadır. Gerçekten kamu otoritesinin devlet uhdesine alınarak, devlet tarafından ihdas edilen kurallar ile bireyler arasındaki ilişkilerin düzenlenmesi ve söz konusu düzenlemelerin ihlâl edilmesi hâlinde yine devlet uhdesindeki yetkiye istinaden yaptırım uygulanarak ihlâlin giderilmesi suretiyle toplumsal barış ortamının tesisi ve korunması, bugünkü modern hukuk anlayışının özünü oluşturmaktadır. Ancak bu anlayışın, hukuk kurallarının oluşturulması ve ihlâli hâlinde yaptırım uygulanması bağlamında kamu otoritesinin tek taraflı bakış açısıyla oluşturulamayacağını, aksi hâlde toplumun ihtiyaçlarının karşılanarak toplumsal barışın sağlanması amacına ulaşılması bir yana, tam aksine toplumun kaosa sürüklenmesine yol açılacağı da yine tarihi tecrübelerle sabittir.Şu hâlde hukuk, varlık sebebi olarak toplumun ihtiyaçlarından bağımsız düşünülemez. Toplum ise deyim yerindeyse yaşayan bir organizma olarak, sürekli değişim ve dönüşüm içerisindedir. Hukukun amacına ulaşması, toplumun yaşadığı değişim ve dönüşümler karşısında güncelliğini koruyabilmesine doğrudan bağlıdır. Zira toplumun geçirdiği değişim ve dönüşümler, toplumu oluşturan bireylerin ihtiyaçlarının da gelişmesine ve farklılaşmasına yol açmaktadır. Dolayısıyla hukukun da bu yeni ve farklı ihtiyaçlar karşısında en kısa sürede kendini güncellemek suretiyle bu yeniliklere uyum sağlaması, toplumun ihtiyaçlarına cevap verebilmesi elzemdir. Aksi hâlde toplumsal ihtiyaçlara cevap veremeyen, güncelliğini kaybetmiş bir hukuk düzeni, bireyler bakımından somut olay adaletini ve toplum bakımından da kolektif adaleti sağlayamaz. Hukukun toplumu geriden takip ettiği uygarlıklar, önünde sonunda geri kalmaya ve dahi yok olmaya mahkûmdur. Nitekim Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk de “Hukuk, sırf akıl ve mantığa dayalı birtakım eski teorik kurallardan ibaret olmayıp, zaman ve mekânın ihtiyacına göre değişir” sözleriyle hukukta değişimin bir toplum için ne kadar önemli olduğuna dikkat çekmiştir. Hukukun güncelliğinin önemine dair bu bilinçle, değerli akademisyen ve araştırmacıların yoğun ve özverili çalışmalarıyla hukukun gelişimine katkıda bulunmak üzere hazırlanan ve bir kısmı 1-3 Haziran 2023 tarihinde düzenlenen III. Uluslararası Necmettin Erbakan Üniversitesi Hukuk Kongresi 2023’te sunulan özet tebliğlerin genişletilmesiyle hazırlanan makalelerden oluşan “Kamu Hukukunda Güncel Meselelere Bakış” isimli eserimizi, NEÜ Yayınları aracılığıyla Türk hukukuna sunmaktan büyük bir mutluluk ve onur duyarız.