Elinizdeki çeviri-derleme eser, Kant (1724-1804) sonrası Alman felsefe tarihinin özellikle de Alman İdealizmi geleneğinin "ihmal edilmiş" bir ismini konu edinir. Karl Leonhard Reinhold (1757-1823), Kant’ın Kopernik Devrimi’nin gerek teorik gerekse pratik sonuçları bakımından felsefede yarattığı ve yaratabileceği etkileri ilk fark eden isimlerden biridir. Düşünsel ve akademik yaşamı boyunca Kant felsefesinin "popülerleşmesine" ve "anlaşılabilirliğinin" artırılmasına gayret etmiş olsa bile yaşamı ve felsefesi bununla sınırlı kalmamış, Kant’ın "transandantal felsefesinde" ya da "akıl eleştirisi projesinde" eksik gördüğü yönleri tamamlamak amacıyla "Temel Felsefe"sini (Elementarphilosophie) ortaya koymuştur. Bu felsefe temelde, geleneksel/klasik metafiziğin yerine ikame edilmek istenen Kantçı "yeni ilk felsefenin (prima philosophia)" diğer bir ifade ile transandantal düşüncenin koşulsuz bir savunusunu içerdiği gibi ona yeni bir "temel" sağlama gayretini de içermekte ve böylece felsefenin "kesin bir bilim" olarak yeniden inşasını hedeflemektedir. Bu yeniden inşanın temelini ise koşulsuz olarak kabul edilmesi gereken bir "ilk ilkenin", "temelin", felsefenin daha ileri ya da geri gidemeyeceği "başlangıç noktası"nın arayışı oluşturmaktadır. Tam olarak bu noktada Reinhold’un Kant felsefesine yaptığı katkı kadar Kant sonrası Alman İdealizmi’ne katkısı da belirmektedir. Onun felsefeye, özelde transandantal idealizme koşulsuz, apaçık temel arayışı Alman İdealizmi’ne (başta Fichte, Schelling ve Hegel olmak üzere) başat sorunlarından birini, "başlangıç sorununu" hediye etmiştir. Bu bağlamda çalışmanın okuyucusuna vaat ettiği de özünde kendi döneminde Reinhold ile beraber iyice ayyuka çıkan "felsefenin temeli" ya da "temel felsefe" sorununu, onun ve yorumcularının kaleminden sunmaktır. Bunun yanı sıra çalışma, genel olarak transandantal idealizme/düşünceye Kant’tan "farklı" ama onunla "uzlaşı" içinde bir temel üzerinden "giriş" olarak da okunabilir. Bu doğrultuda çalışma, Reinhold’un "Temel Felsefe"sini okuyucuya sunabilecek, onun temel eserlerinden [Kantçı Felsefe Üzerine Mektuplar (1790), İnsanın Temsil Yetisi Üzerine Yeni Bir Kuram Denemesi (1789), Felsefi Bilginin Temeli (1791)] önemli birkaç bölümü ve yorumcularının Reinhold’un "Temel Felsefe"sı ile ilgili yorum ve değerlendirmelerini içeren birkaç makale ve kitap bölümünü barındırmaktadır. Son olarak her büyük düşünürün eserlerinin tercümesinde yaşanması muhtemel olduğu gibi Reinhold’un da "söylediklerini" ve kendi felsefesine özgü olan "kavramlaştırmalarını" Türkçeleştirmek başlı başına özel sorunlar doğurmaktadır. Bu sorunu mümkün olduğunca aşabilmek için kullanılan kavramların sık sık Almanca asıllarını ve İngilizce karşılıklarını yanlarına eklediğimiz gibi aynı zamanda Türkçe karşılıkları konusunda da farklı seçenekleri ekledik. Ancak tüm bunlara rağmen bilhassa bu önsözde vurgulamak isteriz ki Reinhold’un tüm terimleştirmeleri "transandantal sınırlar" içinde olduğu için, Türkçe karşılıkları da bu sınırlar içinde anlaşılmalıdır. Örneğin, "Stoff" kelimesinin "madde" olarak tercümesi eğer Reinhold’un ona yüklediği transandantal anlam kaçırılırsa onu "dogmatik" bir filozof hüviyetine büründürebilir. Stoff’un karşılığı olarak kullandığımız "madde" terimi onun felsefesinde esasında "bilinç içeriği" anlamına gelmektedir. Yoksa onun, özenle Stoff’tan ayırma gayretinde olduğu "Gegenstand" anlamına gelmemektedir. Eser, ülkemizde Reinhold üzerine çalışmalar için kısa bir rehber olabildiği ya da onun felsefesinin anlaşılmasına katkı sağladığı ölçüde, kendi görevini tamamlamış olacaktır.