Klasik liberalizm, modern siyasal ve sosyal felsefenin en önemli akımlarından biridir. Modern dünyanın var olmasında, elbette bu görüşe sahip olan düşünürlerin çabalarının çok önemli olduğunu söyleyebiliriz. Kendini klasik liberal olarak tanımlayanların emekleri, argümanları, görüş ve analizleri olmasaydı modernitenin, sürdürülebilir yoğun kalkınma, dinî kimliğin özelleşmesi ya da köleliğin sona ermesi gibi önemli dönemeçleri olmayacaktı. Oldukça önemli olmasına rağmen bugün klasik liberalizm çok az anlaşılmakta, genellikle (birçok durumda bilerek) yanlış yorumlanmakta ve başka diğer düşünce akımlarıyla, daha çok da muhafazakârlıkla ilişkilendirilmektedir. Daha zor olanı ise Amerikalıların liberal kimliğini ‘sosyal demokratlar’ için kullanması dolayısıyla, İngilizce konuşulan dünyada geleneksel liberalizme inananların kendi görüşleri için yeni bir isim bulmak durumunda olmalarıdır. (Kıta Avrupası’nda durum böyle değildir ve ‘liberal’ kimliği geleneksel manasını korumaktadır.) Bu doğrultuda ‘liber teryen’ yaygın bir şekilde kullanılmaya başlansa da bu birçok nedenden ötürü tatmin edici olmamaktadır. Bu noktadan hareketle, Eamonn Butler’ın bu kitaptaki argümanları oldukça önemlidir. Bu kitap bir düşünce sistemi olarak klasik liberalizmin ne olduğu, nerede ortaya çıktığı, şu an ne hâlde olduğu ve gelecekte nasıl olacağına yönelik güçlü bir şekilde tasarlanmış ve mükemmel derecede açık bir giriştir. Kitabın önemli özelliklerinden biri kamu politikasının sorularına ve siyasî düşünüşe çeşitlilik ve farklılık getiren, ancak yine de tutarlı kalan bir yaklaşım tarzı sunmasıdır (aynısı sosyalizm ve muhafazakârlık için de söylenebilir elbette). Kitabın ortaya koyduğu sorular ve ileri sürdüğü yöntemler üzerinde düşünmeye ve bunlar üzerine ileri araştırmalar yapmaya değecektir. Tarihsel verilerin işaret ettiği üzere klasik liberalizmin bir siyasî hareket olarak İngiltere tarihinde kökleri bulunmakta ve bir düşünce tarzı olarak geç 17. yüzyıla kadar, hatta daha eskiye, Magna Carta ve Orta Çağ anayasacılığına kadar izi sürülebilir. Ancak, kitabın da belirttiği gibi Kıta Avrupası, özellikle Fransa (her ne kadar F. A. Hayek bu ülkeyi klasik liberalizm bakımından en umutsuz olanı olarak değerlendirse de) tarihinde kökleri vardır. Aydınlanma’ya, Kant gibi düşünürlere; hatta daha geriye, Rönesansa, geç Orta Çağ Salamanca Okulu düşünürlerine ve İber Yarımadası’ndan İskandinavya’ya, Polanya’dan Litvanya’ya Orta Çağ anayasal hükümet ve monarşi gücünün sınırlandırılması geleneğine kadar götürülebilir. Ne var ki klasik liberalizmin Avrupa kökleri, onu Avrupa tarzı bir düşünce şekli yapmamaktadır. Klasik liberalizm ‘Batılı bir ideoloji’ olarak görülmek yerine, yönelim bakımından evrensel ve dünyadaki tüm kültür ve medeniyetlerdeki uyumlu ve olumlu gelenekleri kullanan bir akım olarak görülmelidir. Bu kitabın ustaca aktardığı ve açık bir şekilde açıkladığı önemli fikirlere ilaveten, klasik liberalizm aynı zamanda bir dizi tutum ve yöntemin nitelikleriyle de ilişkilidir. Bunlardan en önemlisi, son iki yüzyıldır olduğu üzere, insanlığın durumunun iyileştirilebileceğine dair güven ve iyimserliktir. Bir diğeri ise ileriye bakmak, yani geçmiş yerine geleceğe odaklanmaktır. Bireysellik, kendi kendini yönetme ve özerkliğe odaklanmayı da bunlar arasında sayabiliriz. Belki de en önemlisi, günümüz söyleminde nerdeyse hiç yer almayan muhalifleri ve muhatapları için kötü niyetler beslemeden ya da kötü amaçlar atfetmeden, onlara karşı nezaketi ile onların iyiliğini düşünmesidir. Bu çalışma klasik liberalizmin ne olduğunu ve ne olmadığını tarif etme konusunda kusursuz bir iş çıkarmaktadır. Açıktır ki klasik liberalizm, sosyalizmden ve sosyal demokrasi ve sosyal ya da ‘yeni’ liberalizm gibi eşitlikçi kolektivizm türlerinden bariz bir şekilde farklıdır. Benzer şekilde, muhafazakârlıkla da aynı şey değildir; klasik liberalizm daha iyimserdir; (inanç ve geleneğin aksine) akla daha çok güvenir ve kalıtsal ya da geleneksel kurumlara bir nebze daha az riayet eder. Bu kitabı okudukça açık hâle gelen, hatta önerilen ileri okumaları yaptıkça daha açık olan şey, muhafazakâr olmaktan öte, klasik liberalizmin dünya genelinde insanların yaşam şekli ve koşullarına muazzam ve derin bir değişiklik getirmiş radikal bir öğreti olmasıdır; bunu yaparak (örneğin Ludwig von Mises tarafından güçlü bir şekilde işaret edildiği üzere) eski düzeni önemli ölçüde değiştirmiştir. Bunun örneklerinden biri klasik liberalizm ile feminizm -daha çok ‘ilk dalga’ feministler ile coşkulu klasik liberaller- arasındaki tarihsel birlikteliktir ve bugün bu pozisyonun birçok başka örneği söz konusudur. Bir hareket olarak klasik liberaller ve bir fikirler bütünü olarak klasik liberalizm oldukça değişmiş ve gelişmiştir; ancak aynı zamanda bu kitabın da işaret ettiği üzere bir gerileme de yaşamıştırve daha yapacak çok şey vardır. Klasik liberaller bunu unuttuğunda ve her şeyi olduğu gibi kabul etmenin savunucusu hâline dönüştüklerinde sezgilerini ve kimliklerinin önemli bir parçasını kaybetmektedirler. Klasik liberal gelenek içindeki yeni entelektüel gelişmelerin tartışıldığı kitabın ilgili bölümünde açıkça belirtildiği üzere, bu gelenek parlatma ve tefsire ihtiyaç duyan kutsal metinler ve ebedi yargılarla sabit ve kusursuz hâle getirilmiş bir fikirsel bütünlük değildir. Daha ziyade, içinde temel kavrayışların, burada tarif edildiği üzere, Hidra (Hydra)’nın yanlış başlarının kesilmesi gibi eklemli yeni fikirler, analizler ve önerilerle sürekli olarak yeniden uygulandığı ve yeniden düşünüldüğü, hareketli ve yaşayan bir entelektüel harekettir. IEA herhangi belli bir siyasî görüşü, bir siyasî parti ya da hareketin pozisyonunu açıkça desteklememektedir. Yine de toplumsal sorunları anlama amacı ve onlara etkili bir karşılık oluşturma uğraşı diğerlerine de açık olmaya devam ederek belirli yaklaşımları benimsemeyi gerekli kılıyor. Klasik liberalizm, tek olmamasına rağmen, bu bağlamıyla tutarlı ve uyumlu, dünyayı anlama ve üzerinde düşünme yolu olarak uygun bir felsefe ve harekettir. Bu itibarla, bu kitap modern dönemi şekillendiren felsefelerden birini daha iyi anlamaya yönelik büyük bir katkı yapmakta ve IEA’in kitap listesine memnuniyetle eklenmektedir.