İslâm inanç esaslarını aklî ve naklî sağlam temeller üzerine yerleştirerek koruma misyonu taşıyan kelâm ilmi, bu misyonunu gerçekleştirirken fiziksel âlemin oluşumu, âlemi oluşturan cevher, araz, cisim gibi unsurlar ve bunlar arası ilişkilere dair yaklaşım ve izahlardan yararlanmaktadır. Bu bağlamda kelâmcılar âlemle ilgili meseleler üzerinde tartışmakla kalmayıp kendilerine özgü âlem tasavvurları da geliştirmişlerdir. Metafizik meselelerin izahında fiziği araç olarak kullanmakla birlikte görüşlerin bütüncül bir tutarlılık arz etmesi maksadıyla fizik ve metafizik izahlarda uyum gözeten kelâmcıların, bakış açılarına göre farklılaşan farklı âlem tasavvurları benimsedikleri görülmektedir. Benimsenen bu âlem tasavurlarının her birinde cevher, araz ve cisim âlemi oluşturan temel unsurlar bâbında ortak olarak zikredilen kavramlardır. İhtilaflar, âlemin bu unsurların hangi kombinasyonu ile oluştuğu noktasında düğümlenmektedir. Tarihi süreç içerisinde âlemin sadece cisimlerden, sadece arazlardan oluştuğu gibi farklı teoriler ileri sürülse de kelâmcılar arasında genel kabul gören baskın yaklaşım âlemin, bölünmez cüzleri ifade eden cevherler ve değişim ile farklılaşmayı sağlayan arazlardan oluştuğu şeklindeki düalist atomcu teoridir. Bu teoride cevherler cismin iskeletini oluşturan, arazları taşıma vazifesi gören birbirinin eşi cüzlerden ibarettir. Arazlar ise cisimlere nitelikleri kazandıran, nesnelerdeki süreklilik, yok oluş, değişim ve farklılıklardan sorumlu unsurlardır. Âlemin oluşum ve işleyişinin her kademesinde aktif rol üstlenen arazlar, teolojik meselelerin izahında da önemli rol oynamakta ve âlemin yaratılmışlığının dayandırıldığı hudûs delilinin de yaratıcının varlığını ispat delillerinin de merkezinde yer almaktadırlar. Öyle ki arazları kabul eden kelâmcılar nezdinde araz inkârcılığı yaratıcının varlığını inkâr ile bir tutulmakta ve arazların temel özellikleri ile işlevleri anlaşılmadıkça tevhide dair meselelerin de anlaşılamayacağı düşünülmektedir.
2022 yılında Sakarya Üniversitesi’nde tamamlanan doktora tezinin gözden geçirilerek tashih edilmiş şekli olan bu çalışmada; fiziksel âlemin oluşum ve işleyişinde olduğu gibi metafizik meselelerin anlaşılmasında da bu denli önemi haiz bulunan arazların tanımı, kavramsal çerçevesi, temel özellikleri, âlem tasavvurlarındaki yeri ve yaratılışı ispata delil oluş tarzlarına dair yaklaşımlar ele alınmıştır. Fiziksel meselelere dair tartışmaların sonraki dönemlere nispetle daha yoğun ve daha teknik olarak işlenmesi hasebiyle çalışma, mütekaddimîn dönem kelâmı ile sınırlandırılmıştır. Mütekaddimîn dönem kelâmının Arap dili, kültürü ve nasların hakemliğine bağlı metodolojisi dikkate alınarak bu metodolojinin arazlarla ilgili izahlara ne derece yansıdığının tespitine çalışılmıştır. Âlem tasavvurlarının itikâdî meselelerin izahındaki rolleri de göz önünde bulundurularak arazların mütekaddimîn dönem düşüncesindeki fizik ve metafizik düşünceleri ne şekilde etkilediğinin bir çerçevesinin çizilmesi amaçlanmıştır.
Bir ömür denecek kadar uzun ve yoğun bir sürecin ürünü olan doktora mahsulü bu çalışma maddî ve manevî desteklerden hâlî değildir. Bu bağlamda öncelikle süreç boyunca yardımlarını esirgemeyen danışmanım Prof. Dr. Süleyman Akkuş’a teşekkürü bir borç bilirim. Tez konusu arama sürecinde eşiğini aşındırdığım ve her seferinde hoşgörülü ilgi ve alakasına mazhar olduğum, arazlar konusunu önererek çalışmama ve bu eserin ortaya çıkmasına vesile olan, tez izleme komitemde bulunma nezâketini de göstererek öneri ve değerlendirmeleriyle çalışmanın şimdiki halini almasına önemli katkılar sağlayan, lisans yıllarımdan itibaren öğrencisi olmaktan övünç duyduğum hocam Prof. Dr. İlyas Çelebi’ye en kalbî şükranlarımı sunarım. Ayrıca tez izleme komitemde bulunan ve titiz okumalarıyla bilhassa felsefi meselelere bakış istikâmetimi doğrultan Prof. Dr. Kemal Batak’a süreç içerisindeki yardımlarından dolayı müteşekkirim. Kelâm kozmolojisi alanındaki öncü çalışmalarıyla tezin hazırlanma sürecinde pek çok meseleyi anlamama yardımcı olmanın yanı sıra savunma jürimde yer alarak kıymetli katkılar sunan Prof. Dr. Cağfer Karadaş ve Prof. Dr. Mehmet Bulğen’e teşekkür ederim. Bilhassa pandemi döneminde tez için ihtiyacım olan kaynaklara ulaşmamı sağlayarak uzakları yakın eden İSAM Kütüphanesi yönetimi ve çalışanlarına teşekkür ederim. Bu süreçte heyecanlarıma ortak olan mesai arkadaşlarıma da teşekkürü bir borç bilirim. Hiçbir eser sadece üzerinde çalışıldığı süre zarfındaki yardım ve katkılarla ortaya çıkmış değildir. Bu bağlamda eğitim hayatım ve akademi serüvenimde üzerimde emeği bulunan, düşünce dünyamı zenginleştiren bütün hocalarıma en içten teşekkürlerimi sunarım. Rû-be-rû olmasa da kelâm başta olmak üzere akademinin her alanında sunmuş oldukları kıymetli eserleri vesilesiyle gıyâblarında öğrencileri olarak kendilerinden tefeyyüz ettiğim, bir kısmı bu eserin kaynakçasında yer alan hocalarıma da hâssaten teşekkür ederim. Hayatım boyunca her alanda ilk öğretmenim oldukları gibi tez süreci boyunca da sıkıntılarımı paylaşarak bu uzun yolculukta dualarıyla her daim yanımda olan, varlıkları ile bana güç katan annem ve babama teşekkürümü ifade edecek her söz kifâyetsiz kalsa da ömürlerinin müzdâd olması duasıyla her ikisine de minnettarlığımı ifade etmek isterim. Ayrıca her türlü konuyu tartışıp bilgi ve fikir alışverişinde bulunduğum, zaman zaman tez konumla darladığım kız kardeşlerim ile birlikte babamdan sonra ardımdaki ikinci dağ olarak gördüğüm abime ve ailesine, neşe kaynağım yeğenlerime, en kıymetli varlığım olan ailemin her bir üyesine maddî ve manevî tüm destekleri için müteşekkirim. En büyük şükür şüphesiz hayat arazını bize bağışlayan, ilim arazını haml yolumuzu açan, cevher ve arazı ile her şeyin yaratıcısı Sâni‘u’l-âlem Kadîm Teâlâ’dadır. Gayret bizden tevfik Allah’tandır.