Neo-Klasik iktisat yazınının en çok tartışılan konularından biri kuşkusuz ülkeler arası gelir farklarının zaman içerisinde kapanacağına inanan yakınsama hipotezidir. İktisat literatüründe yakınsama hipotezinin çürütülmesine çalışan modeller, modern büyüme yaklaşımlarının temellerini atmıştır. Bu modern yaklaşımlar yüksek gelirli ülkelerle orta gelirli ve düşük gelirli ülkeler arasındaki gelir farkının yakınsaması bir yana bu ülkeler arasında farkın daha da açılarak ıraksamanın gerçekleştiğini ortaya koymuşlardır. Zamanla ıraksama sentezinin muadili yaklaşımlar ortaya çıkmıştır. Bunlardan bir tanesi olan Orta Gelir Tuzağı Kavramı tam bu noktada; orta gelirli bir ülkenin gerekli yapısal dönüşümleri gerçekleştirememesi durumunda, bulunduğu gelir grubundan yüksek gelirli ülkeler arasına giremeyeceğini öne sürmektedir. Bu eser Orta Gelir Tuzağı kavramının tanımını ve sebeplerini ortaya koymaktadır. Orta Gelir Tuzağı genel olarak uzun dönemde ekonomik büyümenin durağanlaşması problemi olarak tanımlanır. Bu problem genel olarak gelişmekte olan ülkelerin orta gelir grubunda ücretlerin yükselmesiyle rekabeti sağlayan maliyet avantajlarının ortadan kalkmasıdır. Bu yüzden gelişmekte olan ülkeler; orta gelir grubundan yüksek gelirli ülkeler grubuna yükselmek için gelişmiş ekonomilerle yüksek beceri isteyen yeniliklerin üretilmesi noktasında rekabet edemezler. Aslında bu ülkeler için ana sorun; düşük verimlilikle yürütülen faaliyetlerden yüksek verimlilik isteyen faaliyetlere geçiş de yaşadıkları zorluktur