Kişiler, evli olup olmalarından bağımsız şekilde hukuki işlemler gerçekleştirebilirler. Türk Medeni Kanunu md.193’e göre kanunda aksine hüküm bulunmadıkça evli kişilerin hukuki işlemlerinin sadece evli olmaları sebebiyle sınırlanması mümkün değildir. Ancak Türk Medeni Kanunu md.193 ve devamı hükümlerinde, evlilik birliğinin korunması amacıyla hakim tarafından bazı tedbirlerin alınabileceği ortaya koyulmaktadır. Bu hükümlerden biri de Türk Medeni Kanunu md.199’da yer almaktadır. Evlilik devam ederken eşlerden birinin, kötü niyetli veya düşüncesizce davranışlar sergileyerek, diğer eşin aleyhine, maliki veya hak sahibi bulunduğu malvarlığı değerleri üzerinde yapacağı hukuki işlemlerin sebebiyle diğer eşin ya da aile bireylerinin zarar görmesinin önüne geçilmesi amacıyla Türk Medeni Kanunu md.199’da eşlerden birinin, ailenin ekonomik varlığına zarar verme sonucu doğurabilecek işlemlerinin veya evlilik birliğinden doğan mali yükümlülüklerin yerine getirilmemesine yönelik faaliyetlerinin sınırlanmasına imkan tanınmaktadır. Türk Medeni Kanunu md.199’a göre eşlerden birinin talebi üzerine hakim tarafından verilen kararla birlikte yapılacak tasarruflar, diğer eşin rızasına tabi olacaktır. Ancak hakim tarafından Türk Medeni Kanunu md.199/I uyarınca verilen karara göre diğer eşin rızası gerekmesine rağmen bu şarta uyulmaksızın yapılan hukuki işlem sonucunda, bazen taşınır üzerinde iyiniyetli üçüncü kişilerin hak kazanması mümkündür. Bu durumun doğuracağı olumsuz sonuçlarının engellenmesi amacıyla Türk Medeni Kanunu md.199/II’de hakimin re’sen ek tedbirler alabileceği belirtilmiştir. Söz gelimi paranın bankada bloke edilmesi, özel sicile kayıtlı taşınırların siciline şerh düşülmesi gibi tedbirler bu kapsamda değerlendirilmektedir.Elde edilmek istenen yararın aşılmaması için sınırlamanın, aile birliğinin korunması amacına yönelik, ciddi ve orantılı olması gerekmektedir. Söz gelimi eşin malvarlığının belirgin bir sebep olmaksızın azalması, evlilikdışı ilişkiye girilmesi, mali durum hakkında bilgi gizlenmesi, sahip olunan taşınmazın piyasa değerinden düşük bedelle satılmak üzere ilana çıkarılması gibi durumlar tehdidin ciddi olduğunu göstermektedir. Öte yandan eşin mesleki faaliyetlerinin zarar görmemesi için sınırlamalar ölçülülük ilkesi gereğince dikkatle değerlendirilmelidir. Sınırlanacak malvarlığı değerlerinin konusunu vadeli veya vadesiz banka mevduat hesabı, emeklilik maaşı, ev eşyası, otomobil gibi taşınırlar veya Türk Medeni Kanunu md.194 ile özel koruma altına alınan aile konutunun dışındaki taşınmazlar oluşturabilir. Türk Medeni Kanunu md.199’da belirtilen tedbirlerin alınabilmesi için eşler arasındaki malvarlığı rejiminin önemi bulunmamaktadır