Elinizdeki çalışma, yaklaşık üç yıllık bir geçmişe dayanmaktadır. Türkiye'nin sanayileşme dönemine olan ilgim, 2004 yılında Karabük'te başladım. O dönemde Zonguldak Kara Elmas Üniversitesi'ne bağlı Fethi Toker Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi'nin Mimarlık Bölümü'nde çalışmaya başlamamla birlikte şekillendi. Bir sanayi kenti olan Karabük'teki, sanayi kültürü, mimarisi ve sosyolojisi ile ilgili çalışmalar yapmak, endüstri mirası kavramlarına değinmek, sanat tarihi disiplini için beklenmedik bir yaklaşım olarak değerlendirilebilir. Ancak ben, sanat tarihi disiplininin sınırlarını ve yaklaşımlarını sorgulayarak zenginleşmenin yolunun benimsenmesi gerektiğini düşünenlerdenim.
Karabük'te çalışmak ve yaşamak, beraberinde Karabük Demir-Çelik Fabrikaları ve çevresiyle etkileşime geçmeme neden oldu. Gelenekselden (Safranbolu) moderne (Karabük) doğru evrilen yapıları doğrudan gözlemlemek, ister istemez lisansüstü çalışmalarımı farklı alanlarda sürdürürken sanayi kültürüne yakınlaşmamda etkili oldu. Endüstriyel miras alanlarının çeşitliliği ve bunların yok oluşuna tanıklık etmek benim için rahatsız edici bir durumdu. Bu bağlamda, kaybolan bir tarihe tanıklık etmekten öte, bir araştırmacı olarak yapacağım arşiv ve alan çalışmaları ile bu toplumsal belleği kaydetmem gerektiğini düşündüm.
Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde doktora eğitimi boyunca aldığım dersler ve katıldığım Docomomo modern yapıları dokümantasyonuna yönelik toplantılar, sunumlar ve sanayi kültürü üzerine yaptığım çalışmalarımı yoğunlaştırmamı sağladı. Son olarak, TÜBİTAK bursiyeri olarak (2219 programı dahilinde) Amerika Birleşik Devletleri’nde, University of Maryland, College Park Antropoloji Bölümü’nde Kültürel Miras Çalışmaları kapsamında endüstri mirasının uluslararası durumu üzerine yaptığım araştırmalar, sanayileşme ile birlikte gelişen mimari kültürlere olan ilgimi perçinledi.
Endüstriyel miras konusuna olan ilgimi pekiştiren bu süreçte, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Mimarlık Tarihi Lisansüstü Programı’ndaki hocalarıma, Amerika Birleşik Devletleri'nde bana destek olan ve fikirlerini eksik etmeyen Prof. Dr. Paul Shackel’a, yurtdışında bulunduğum süre zarfında bursiyeri olduğum TÜBİTAK’a teşekkür ederim.
Son olarak, bu çalışmada desteğini esirgemeyen aileme, özellikle de küçük bireyimiz bebeğimiz Nil Altınöz’e, annesinin paylaştığı için çok teşekkürlerimi sunarım.