Yirmi birinci yüzyıla baş döndürücü bir giriş yapan bilgi ve iletişim teknolojileri, insanlar arasında hızlıca yaygınlaşıp modern insan yaşamını her açıdan etkilemiştir. Bu etkiden çocuklar ve gençler de kaçınılmaz olarak paylarını almıştır. Çocuklar ve gençler, bilgi ve iletişim teknolojileri olmadan eğlenemez, ders çalışamaz, iletişim kuramaz ve daha da önemlisi bireysel ve sosyal bir canlı olarak var olamaz duruma gelmiştir. Bir başka deyişle, bilgi ve iletişim teknolojileri modern çocuk ve genç yaşamının vazgeçilmez araçları haline gelmiştir. Ancak, bilgi ve iletişim teknolojileri çocukları ve gençleri birçok açıdan da olumsuz etkilemeye başlamıştır.Siber zorbalık, bu olumsuz etkilerin en başında gelmektedir. Siber zorbalık, yalnızca çocukları ve gençleri değil, aileleri, okulları ve hatta üniversiteleri de olumsuz etkilemeye başlamıştır. Siber zorbalığı önleyerek çocukları ve gençleri siber zorbalığın olumsuz etkilerinden korumak ailelerin, eğitim kurumlarının, üniversitelerin ve neredeyse tüm toplumun bir görevi haline gelmiştir. Siber zorbalığın doğası ve neden olduğu bireysel, akademik, fiziksel, sosyal, toplumsal olumsuz etkiler ile riskler, ulusal ve uluslararası araştırmacılar tarafından akademik araştırma raporlarıyla sunulmuştur. Günümüzde, ebeveynler, lisans öğrencileri, lisansüstü öğrencileri, öğretmenler, öğretim üyeleri ve farklı alanlardan araştırmacılar gibi birçok farklı okuyucuya siber zorbalık hakkında güncel bilgileri derleyip sunan ve İngilizce basılan birçok kitap yayınlanmıştır. Fakat, siber zorbalık hakkında araştırmaya, önlemeye ve müdahale etmeye yönelik en güncel bilgi birikimini farklı okuyucu kitlelerine sistemli bir şekilde sunan ve Türkçe yayınlanan kitap sayısı 2019 yılı itibariyle sadece ikidir.‘Siber Zorbalık-Araştırmaya, Önlemeye ve Müdahale Etmeye Yönelik En Güncel Bilgiler’ kitabı, Türkçe yayın sayısındaki bu sınırlılığı gidermenin yanı sıra, (1) siber zorbalığa ve siber zorbalığın olumsuz etkilerine ulusal bir dikkat çekmek, (2) siber zorbalık konusunda araştırma yapmak isteyen Türk bilim insanlarına kanıta dayalı ve en güncel bilgi birikimini ulaştırarak Türkiye’de yapılacak araştırmalara yön vermek, (3) siber zorbalığı önlemek veya müdahale etmek isteyen okul psikolojik danışmanları, sosyal 6 / Siber Zorbalıkçalışmacılar, psikologlar, psikiyatrlar, öğretmenler, okul idarecileri ve ebeveynler gibi uygulamacılara bir el kitabı kazandırmak, (4) Türkiye’de gelecekte hazırlanıp uygulanacak siber zorbalığı önleme ve müdahale programlarının güncel ve kanıta dayalı bilgiler ışığında daha etkili olabilmesine yardımcı olmak ve (5) siber zorbalık konusunda ulusal ve uluslararası bilgi birikimini sistemli bir şekilde derleyerek ülkemiz alanyazınına Türkçe bir kaynak kazandırmayı hedeflemektedir. Bu kitap, Türkçe siber zorbalık alanyazını ilerletmeyi de hedeflemektedir. Örneğin, siber zorbalık ve sanal zorbalık tartışması, siber zorbalığın nasıl kavramsallaştırılacağı, siber zorbalığı önlemeye ve siber zorbalığa müdahale etmeye yönelik güncel teknoloji uygulamaları ile siber zorbalığın Türk hukukundaki yeri ilk kez bu kitap tarafından tartışılıp değerlendirilmiştir. Dolayısıyla bu kitap, Türkçe alanyazındaki güncel kaynak ihtiyacını gidermenin yanı sıra Türkçe alanyazına yeni boyutlar da kazandırabilecektir.Kitabın editörü olarak, tüm bölüm yazarlarına öncelikle tek tek teşekkür ederim. Bölüm yazarlarının özverileri, emekleri, titizlikleri, bana ve yazar ekibine güvenleri olmadan bu kitap yayınlanamazdı. Beni siber zorbalık alanıyla tanıştıran, bu alanda eserler ortaya koymamı teşvik eden doktora tez danışmanım Sayın Prof. Dr. Özgür Erdur-Baker’a da teşekkürü borç bilirim. Özgür Hocamın desteği olmadan bu kitap ortaya çıkamazdı. Bu kitabın planlanması ve oluşturulması sürecinde beni yalnız bırakmayan ve desteğini hiç esirgemeyen arkadaşım Dr. Çiğdem Topcu-Uzer’e çok teşekkür ederim, arkadaşım Çiğdem’in desteğini hissetmeden bu esere editörlük yapamazdım. Henüz bir lisans öğrencisi olmasına rağmen bu kitabın tüm bölümlerini birer birer okuyup geri bildirim veren öğrencim Fatma Gürsel’e çok teşekkür ederim.Bu kitabı, ellerimi hiç bırakmayan biricik eşim Nurhan’a, ilkokul öğretmenim Sayın Güldenur Delil’e, hocalarım Sayın Doç. Dr. Sevilay Şahin’e, Sayın Prof. Dr. Marilyn Campbell’e, Sayın Doç. Dr. Mustafa Zeki Çıraklı’ya ve Sayın Doç. Dr. Ferit Kılıçkaya’ya armağan ediyorum. Onların hayatımda olmalarından çok mutluyum ve varlıklarına minnettarım. İyi ki varlar…