Hayatın her anı bir sürecin parçasıdır ve bireyler çoğu zaman, bilinçli ya da bilinçdışı aldıkları kararların sonuçlarını yaşarlar. Günlük rutinler içerisinde hata yapmamıza rağmen bunları kanıksayarak fark etmeyiz. Bu durum, bireysel gelişimin yanlış yönetilmesine neden olur. Şirketler için de benzer bir durum geçerlidir. Rekabet ortamında, çoğu firma kendi yarattığı sistem hatalarını fark etmeden mevcut durumu idare etmeye çalışır. Ancak rekabet giderek daha zorlu hâle gelirken, şirketlerin süreci yönetemediklerinde aslında hiçbir şeyi yönetemedikleri ortaya çıkar. Özellikle 1970’lerden sonra rekabetin ana dinamiği, ürünlerden süreç yönetimine kaymıştır. Amazon gibi büyük firmalar, ürün satmaktan çok süreç satmaya odaklanarak kâr marjlarını artırmaktadır. Üretim veya hizmetin kendisinden çok teslim sürecini ve müşteri deneyimini geliştiren şirketler, rekabet avantajı elde etmekte ve uzun vadede başarılı olmaktadır. Başarılı olmak isteyen bireyler ve şirketler, süreç yönetimine odaklanmalı, hataları fark edip stratejik yetkinliklerini güçlendirmelidir. Günümüzde sadece iyi ürün veya hizmet üretmek değil, süreci mükemmelleştirmek de kritik bir rekabet unsurudur.