Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla başlıyoruz. Âlemlerin Rabbi olan Yüce Allah’a hamd, Onun mesajını örnek yaşantısıyla bize ulaştıran Rasûlüne, aile ve ashâbına Kıyâmet’e kadar yolundan gidenlere salât ve selâm olsun!Abdullah b. Abbâs (ö. 68/688), hem Kur’ân-ı Kerîm’in Tefsîri hem de Sünnet-i Nebevîyye’ye hizmet yönleriyle öne çıkan sahâbîlerden biridir. Tabiîlerden sayılan ve Abdullah b. Abbâs’ın elinde yetişen İkrime b. Abdillah el-Berberî (ö. 105/723), Sünnet-i Nebeviyye’ye hizmette onun yolunu devam ettirmiştir. Abdullah b. Abbâs’tan rivâyet ettiği hadîslerle ilgili bazı tartışmalar yapılmış, hatta iftiraya varan ithâmlara maruz kalmıştır. Bu sebeple, İkrime’nin Abdullah b. Abbâs’tan rivâyet ettiği hadîslerde yalan uydurduğu ile ilgili bazı isnâd ve ithâmlar ortaya çıkmıştır. Bu konuyu ele alan bir araştırma bulunmadığı için bu konuyu araştırmaya karar verdik.Abdullah b. Abbâs, sâhâbîler arasında önde gelenlerden biri olarak kabul edilir. Kur’ân ve Sünnet konusunda derin bilgisi ve mükemmel açıklamaları nedeniyle "Tercumânu’l-Kur’ân" yani "Kur’ân’ın Tercümânı" olarak adlandırılır. Diğer yandan Abdullah b. Abbâs’ın mevlâsı olan İkrime, büyük tâbiîlerden biridir. Mekke’nin Fethi’nden sonra Müslüman olmuş ve ilim ve takvâsıyla tanınmıştır. Bunun sebebi, Abdullah b. Abbâs’ın Kur’ân’ın Tefsîri ve İslâm dininin anlaşılmasındaki çabasında yatar. O, Hukûk, Tefsîr ve Hadîs konularında Müslümanlar için bir referans olmuştur. Sâhâbe, imâm ve âlimler dinî meselelerde ona müracaat ederlerdi. İkrime ise zamanının önde gelen fakîh ve müctehidleri arasında yer almıştır. İkrime’nin dönemindeki âlimlerle münâsebeti, onun ilmî yönden temâyüz etmesini sağlamakla kalmamış, ahkâm hadîslerinin anlaşılmasında büyük katkılar sağlamıştır.Araştırmamıza öncelikle Abdullah b. Abbâs ve İkrime b. Abdillah el-Berberî’nin tercüme-i hâlleriyle başladık. Abdullah b. Abbâs’tan İkrime’nin rivâyet ettiği hadîslerin, Ebû Dâvûd (ö. 275/888), İbn Mâce (ö. 273/886), et-Tirmizî (ö. 279/892) ve en-Nesâî (ö. 303/915) es-Sunen’lerinde yer alan rivâyetlerini tespit edeceğiz. Bu hadîsler, İslâm Dininin temel esaslarını ele aldığı için hem fert hem de toplum hayatına yön veren hususlardan olduğu için özellikle tezimize konu olarak seçilmiştir.İkrime’nin Abdullah b. Abbâs’tan rivâyet ettiği hadîslerin, hadîs imâmlarının tespitlerine göre sıhhat durumlarını da inceledik. Onun rivâyet ettiği hadîsler, şayet zayıf olarak değerlendiriliyorsa, zayıf olma nedenlerini irdeledik ve hadîs imâmlarının bu husustaki yorumlarına yer verdik. İkrime’nin Abdullah b. Abbâs’tan rivâyet ettiği hadîslerde, zayıflık alâmetlerinden olan muallaklık, muallellik veya mursellik gibi durumlar varsa, bunların da tespitini yaptık. Ayrıca, İkrime’nin Abdullah b. Abbâs’tan rivâyet ettiği ve Sunen-i Erbaa’da yer alan bu hadîslerin Kutub-i Sitte imâmları arasında yer alan el-Buhârî’nin (ö. 256/870) el-Câmiu’s-Sahîh’i ve Muslim b. el-Haccâc’ın (ö. 261/875) el-Câmiu’s-Sahîh’inde yer alıp almadığını da araştırdık. Eğer bu eserlerde aynı konularla ilgili benzer hadîsler varsa ve metinler arasında farklar bulunuyorsa, bunları tespit ettik. İkrime’nin Abdullah b. Abbâs’tan rivâyet ettiği hadîsler murâsel ise, bu durumda hadîs şârihlerinin İkrime’nin rivâyet ettiği hadîslerin mursellik durumlarıyla ilgili yorumlarını da inceledik.