Tasavvuf, İslam’ın ilk yıllarından itibaren İslâmî yaşantıda yer almış ve yer almaya devam etmektedir. Günümüzde de hem kültürümüzün bir parçası hem de bir yaşam tarzı olarak birçok insanın ilgisini çekmektedir. Bu bilim, aynı zamanda büyük şahsiyetleri de yetiştiren, geçmişten günümüze kıymetli mirasların ulaşmasına vesile olmuştur. Tasavvuf tarihinde önemli yer tutan şahsiyetlerin tasavvufî hayata ve tasavvuf ilmine katkıları inkâr edilemez. Müslümanların varlıklarını koruyarak geleceğe ümitle bakabilmeleri, tarih sahnesinden silinmemeleri, inançlarına ve kültür mirasına sahip çıkmalarına bağlıdır. Geçmişin birikimini, ilmi bir süzgeçten geçirmek suretiyle günümüze en doğru biçimde aktarmak önemli bir tarihî görevdir. İslâm’ın ilk yıllarından günümüze kültürümüzde önemli yer tutan, tasavvufun içinden birisi olarak günümüz tasavvufunda isminden çokça bahsedilen ve tasavvufa katkıları hep ön planda tutulan önemli şahsiyetlerden birisi de Ebû Nasr Serrâc et-Tûsî’dir (ö. 378/988). Biz bu çalışmamızda onun tasavvufa katkılarını ve özellikle Horasan başta olmak üzere diğer bölgelerdeki faaliyetlerini ele aldık. Bu konuda daha önce yapılan iki adet yüksek lisans tezi bize büyük katkı sağlayacaktır. Bu çalışmamızda önceki çalışmalardan farklı olarak Serrâc’ı ve tasavvufî görüşlerini detaylı şekilde ele alan daha kapsamlı bir çalışma ortaya koymaya çalışacağız. Çalışmamızda Serrâc’ın eserinden ve hayat tarzından hareketle, çeşitli tasavvufî kavramlara yaklaşımını ve yüklediği anlamları ele alarak günümüz insanına katkı sağlamaya çalışacağız. Onun kanaatlerini ortaya koyarken yaşadığı dönem ve sonrasının önde gelen bazı mutasavvıflarının görüşleri ile de karşılaştırmalar yapılacak ve bu kavramların daha iyi anlaşılmasına çalışılacaktır.
Giriş, iki bölüm ve sonuçtan oluşan çalışmamızda, Serrâc’ın tasavvufî görüşleri ele alınmış, başta kendi eseri olmak üzere yazarla ilgili ulaşılabilen bütün kaynaklardan istifade edilmek suretiyle, kendisi ve tasavvuf anlayışı hakkında bilgi verilmeye gayret edilmiştir. Girişte, Serrâc’ın yaşadığı dönemde genel tasavvufî durumla birlikte Serrâc’ın yaşadığı Tûs ve Horasan’ın özel tasavvufî durumu hakkında da bilgi verilmiştir. Ayrıca Horasan tasavvuf ekolünün özellikleri özet olarak anlatılmış ve değerlendirilmiştir. Birinci Bölüm’de Serrâc’ın hayatı, eğitimi, yaptığı ilmi seyahatler, etkilendiği ve etkilediği kişiler, eseri el-Lüma’ı yazma sebebi ve eseri üzerinde yapılan çalışmalar, el-Lüma’ın genel konuları, Serrâc’ın kendi dönemindeki tasavvuf erbabına yaptığı özeleştiri konuları üzerinde durularak değerlendirmeler yapılmıştır. İkinci Bölüm’de ise Serrâc’ın tasavvuf anlayışı ele alınmış ve bu husustaki düşüncelerine yer verilmiştir. Bu bölüm beş başlık hâlinde ele alınmıştır. Öncelikle Serrâc’ın ilim anlayışı, ilim, hadis ve muhaddisler, fıkıh ve fakihler ve ilm-i bâtın gibi alt başlıkları altında konular incelenmiş; bu hususlarla ilgili Serrâc’ın düşünceleri aktarılmış ve değerlendirilmiştir. İkinci olarak da Serrâc’ın tasavvuf anlayışına yer verilmiştir. Bu başlık; sûfî ve tasavvuf, sûfî ve edeb, Serrâc’a göre ilim ehli arasında sûfîlerin yeri, Serrâc’ın sûfîlere ve tasavvufa yapılan eleştirilere cevabı, Serrâc’ın Aynu’l cem’ konusunda görüşleri ve bu hususta yapılan yanlışlara yaklaşımı ve cevabı, Serrâc’ın üns, bast ve korkuyu yenme konusundaki görüşleri ve bu husustaki yanlışlara yaptığı eleştiriler, tevhid ve muvahhid, ma’rifet ve ârif konularını içermektedir. Bu konular zikredilen başlıklar altında ele alınarak değerlendirilmiş, diğer sûfîlerin görüşleriyle birlikte Serrâc’ın görüşlerine de yer verilerek konular özetlenmiştir. Bu bölümün üçüncü başlığını tasavvufun kaynakları konusu oluşturmaktadır. Başlık altında konu Kur’ân-ı Kerim, sünnet ve sahâbe hayatı başlıkları altında incelenmiş ve Serrâc’a göre tasavvufun kaynağı meselesi üzerinde durulmuştur. Eserimizin ikinci bölümünün dördüncü ana başlığını Serrâc’ın eserinde geniş bir yer verdiği makamlar ve hâller başlığı oluşturmaktadır. Bu bölümde Serrâc’ın makamlar arasında yer verdiği yedi terim ile hâller arasında yer verdiği on kavram değerlendirilmiş; bu kavramlar hakkında diğer sûfîlerin ve Serrâc’ın görüşlerine yer verilmiş, değerlendirmeler yapılmıştır. İkinci bölümün beşinci ana başlığı altında ise Serrâc’a göre tartışılan ve anlaşılması zor olan bazı terimlere yer verilmiştir. Bunlar sema’, vecd, mu’cize ve kerâmet terimleridir. Bu terimler de diğer mutasavvıfların görüşlerine de yer verilerek anlatılmış, Serrâc’ın bu terimler hakkındaki düşüncelerine yer verilerek değerlendirmeler yapılmıştır. Sonuçta ise çalışma ile ilgili olarak ulaşılan sonuçların genel bir değerlendirilmesi yapılmıştır. Öncelikle bu çalışmamı bitirme imkânı veren Yüce Rabbime hamd, Peygamberimiz (as)’e salat ve selam ediyorum. Bu çalışmamızda her türlü yardımını esirgemeyen ve çalışmamı bitirmem konusunda sürekli teşvik eden Muhterem hocam Prof. Dr. Ethem Cebecioğlu’na en içten şükranlarımı arz ederim. Ayrıca Prof. Dr. Mehmet Akkuş, Prof. Dr. Mustafa Aşkar, Prof. Dr. Ahmet Cahit Haksever, Prof. Dr. Vahit Göktaş, Prof. Dr. Mustafa Çakmaklıoğlu, Dr. Öğr. Üyesi Öncel Demirdaş, Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Yıldız (ve son okumayı yapan) Dr. Necati Günaydın hocalarıma teşekkürü bir borç bilirim. Çalışmamızın yayımlanmasında emeği geçen Fecr Yayınları’na, yazımı esnasında teknik yardımlarını esirgemeyen bilgisayar mühendisi kızım Rumeysa Bodur’a ve çalışmalarımda sabır göstererek her daim destek olan bütün aileme teşekkür ederim. Çalışmamı dünyaya gelmeme vesile olan, beni büyük emeklerle okutan ve ebedi âleme göç eden anne ve babamın aziz ruhlarına atfediyorum.