Dünya ölçeğinde yaşanan gelişmelere paralel olarak, 1980 sonrası Türk ekonomisi takip ettiği ithal ikame politikasını bırakıp ihracata dayalı kalkınma politikalarına geçmesiyle bu değişim siyasal, sosyal bir çok alanda etkili olduğu gibi endüstri ilişkileri sistemini de etkilemiştir. Endüstri ilişkileri sisteminin aktörlerinden olan işveren örgütleri de yaşanan bu ekonomik ve toplumsal değişim ve dönüşüm sürecinden etkilenmişlerdir. Bu süreçte Türk işverenlerinin üst örgütlenmesi olan Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Türk çalışma hayatının politikalarının belirlenmesinde temel mesleki fonksiyonuyla yer alırken aynı zamanda bir baskı ve çıkar grubu olarak çalışma hayatında işverenlerin görüş, öneri ve taleplerinin iletilmesini sağlayarak yön verici olmuştur. Türk işverenlerinin yurtiçi ve yurtdışında temsile yetkili üst örgütlenmesi olan TİSK’in 1980 sonrası ihracata dayalı kalkınma politikalarından başlayarak, ekonominin finansallaşması, ekonominin dijitalleşmesi ve Covid-19 dönemlerinde endüstri ilişkileri politikalarının şekillenmesinde etkisi olmuştur. Dolayısıyla bu dönemlerde yaşanan gelişmelerin endüstri ilişkileri politikaları üzerindeki etkileri ortaya konulmuştur. Doktora sürecim boyunca ders dönemimden başlayarak tezimin tamamlanmasına kadar geçen tüm aşamalarda desteklerini üzerimden esirgemeyen, akademik gelişimim için yol gösteren, ilham veren danışman hocam Prof. Dr. Mustafa Delican’a sonsuz şükranlarımı sunarım. Ayrıca Prof. Dr. Sayım Yorgun ve Prof. Dr. Ayhan Gençler’e tezimin hazırlanması sürecinde yaptığı değerli görüşleri ve katkılarından ötürü teşekkür ederim. Ayrıca tezimle ilgili yapmış olduğum araştırmam sırasında ihtiyaç duyduğum kaynaklara ulaşmamda sağladığı hız, kolaylık ile tez konumla ilgili kıymetli fikirlerini benimle paylaştığı için Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu Başkanı Sayın Özgür Burak Akkol ile konfederasyon personeline şükran ve minnetlerimi sunarım. Yine tezimin hazırlanma sürecinde kıymetli fikirleri, yönlendirme ve yardımlarıyla desteklerini benden esirgemeyen arkadaşlarım Doç. Dr. Neşe Çakı’ya, Dr. Öğr. Üyesi Elvin Dinler Kısaçtutan’a ve doktora sürecimde gerek bilimsel ve gerekse moral motivasyon olarak her daim yanımda olduğunu hissettirerek bana büyük katkı sağlayan dostum Dr. Zeynep Çalışkan’a çok teşekkür ederim. Son olarak destekleriyle beni bu noktaya getiren aileme teşekkürlerimi sunarken, beni hiç bir zaman yalnız bırakmayan ve bu çalışmanın hazırlanması sırasında bana tüm imkânlarını seferber eden, sürekli teşvik ederek ve dualarını benden esirgemeyen canım annem Fahrünnisa Yalçın’a çok teşekkür ederim.