Yirminci yüzyıl ortalarında başlayan Avrupa birleşmesi hayali, Soğuk Savaş sonrası 21. yy. başlarında bir Avrupa bütünleşmesi “barış projesi” olarak önem kazanırken Avrupa‟nın tarihçesinden başlayarak Avrupa Uluslarından Birleşik Avrupa‟ya -Tarihten Günümüze Avrupa Süreci- isimli çalışmam, kitap olarak yayınlanmıştı.Söz konusu eserle “Birleşik Avrupa”nın -çok yönlü bir şekil de- ele alınmasını ve de sorgulanmasını amaçlarken, “Sonsöz” kısmında yeni bir hedef çizerek; “Türkiye‟nin Avrupa serüveni ise yeni bir çalışmada, "AB sürecinde, Türkiye-Avrupa ilişkileri” çerçevesinde, aşamaları ve gelişmeleri ile ayrıntılı olarak ele alınacaktır” şeklinde zamana bırakmıştım.Tabii ki aslolan içinde yaşadığımız ülkenin, Türkiye‟nin,durumuydu. Türkiye, Anadolu toprakları ile Doğulu/Asyalı, Rumeli toprakları ile Batılı/Avrupalıydı. Ayrıca Türkiye sadece coğrafi olarak değil uygarlık/kültürel olarak da Doğu-Batı arasında bir köprü konumundaydı. Türkiye, Cumhuriyet ile birlikte modernleşmede kurucu önderinin “çağdaşlaşma” hedefine odaklamıştı. Türkiye, II.Dünya Savaşı sonrası uluslararası birliktelikler bağlamındakendini “Batı ittifakı” içerisinde konumlandırırken Avrupa birlikteliğine de dâhil olmak istemişti. aşadığımız bu coğrafya üzerinde çağa tanıklık eden birey/ler olarak -asrın projesi olarak da adlandırılan bu gelişmeleri takip açısından- tarihsel gelişimin kavranılmasının ardından gelecek için daha sağlıklı bir bakış açısının yakalanabileceği kanısındaydım. Bu bağlamda, Türkiye‟nin AB süreci ile ilgili derlemiş olduğum bilgileri okurlara aktararak faydalı olmak isterken “Biriktirdiklerin değil paylaştıkların senindir” sözünü, kendi açımdan uygulamak istedim. Bu çalışma, -bir önceki çalışmamı kendimce kurgulamış olduğum bir mastır çalışması/tezi olarak nitelemem nedeniyle- kendi açımdan bir doktora çalışması/tezi olarak da değerlendirilebilir.Türkiye‟nin Avrupa Serüveni -AB Sürecinde Türkiye-Avrupaİlişkileri- adlı eser, uzun soluklu bir çalışma sonucu ortaya çıkarken tarihsel gelişmelere ilgi duyanlara ve bilgilenmek isteyenlere yarar sağlaması, çalışma alanına katkı sunması ve kaynak arayanlara rehber oluşturması temennisiyle adı geçen eseri yakın tarihimiz bağlamında “Cumhuriyet‟in 100. yılında” okuyucularla buluşturmak istedim. Karasu, Temmuz 2023Remzi Koçöz .