Günümüzde etkileri giderek artan dijitalleşme, bilişim teknolojilerindeki gelişmeler ve internet ile birlikte eğitim uygulamaları da büyük bir değişim ve dönüşüm geçirmektedir. Özellikle çeşitli mobil uygulamaların yaşamımıza girdiği 2010 yılından başlayarak, bu değişim ve dönüşümün giderek hızlandığı görülmektedir. Okul sınırlarını aşan yeni ve çeşitli öğrenme ağları, uzaktan öğretim alanında giderek daha yaygın biçimde kullanılmakta ve uzaktan öğretimin toplam eğitim içerisindeki payı başta yükseköğretimde ve birçok alanda giderek artmaktadır. Uzaktan öğretim, coğrafi açıdan farklı yerlerde bulunan öğretici, öğrenen ve öğretim materyallerinin iletişim teknolojileriyle bir araya getirildiği bir eğitim biçimi şeklinde tanımlanabilir. Yüz yüze olanla kıyaslandığında önemli eksiklikleri ve sorunları olan uzaktan öğretimin sınırlı olmak kaydıyla ve daha üst kademe okullarda (lise, üniversite gibi) ve daha çok da teorik derslerde yapılabilir ve sürdürülebilir olabileceği söylenebilir.Covid-19 virüsü nedeniyle oluşan pandemi sürecinde, uzaktan öğretim pek çok ülkede olduğu gibi ülkemizde de en iyi seçenek olarak görülmüş ve tüm eğitim kademelerinde zorunlu olarak uygulanan bir sistem haline gelmiştir. Bu zorunlu uygulama beraberinde online eğitime erişim, internet olanakları ve uzaktan öğretime erişim için gerekli olan teknolojik alt yapıya sahip olup olmamadan kaynaklı olarak önemli eğitim eşitsizliklerine yol açmış ve ülkemizde eğitime erişim ve olanaklar noktasında zaten var olan toplumsal eşitsizlikleri derinleştirmişve bu eşitsizlikleri daha bir görünür kılmıştır. Ülkemizde özellikle kırsal kesimde yaşayan çocukların EBA vb. üzerinden yürütülen eğitime erişim noktasında önemli sorunlar yaşanmıştır.Pandemi döneminde özellikle yükseköğretim kurumları olan üniversiteler önemli sorunlar içeren bir uzaktan öğretim süreci geçirmiştir. Uzaktan öğretimin nasıl yapılacağını bilmeyen ve bunun için gerekli donanıma sahip olmayan üniversiteler başlangıçta önemli sorunlar yaşamış, süreç içerisinde kimi uzaktan öğretim sistemleri uygulamaya ve alt yapılarını güçlendirmeye çalışmıştır. Ancak zaman, üniversitelerimizin uzaktan öğretim konusunda ne kadar hazırlıksız olduğunu ve bu konudaki alt yapılarının ne kadar yetersiz olduğunu göstermiştir. Bu kitabın yazarları da bu yetersizlikleri ve sorunları deneyimleyen insanlardır.Eğitimin diğer kademelerinde olduğu gibi yükseköğretimde de uzaktan öğretimin nasıl yapılabileceğinin ortaya konması günümüz koşullarında bir gerekliliktir. Bu kitap, yükseköğretimde uzaktan öğretimin nasıl olması gerektiğini, uzaktan öğretimin ne olduğunu ve tarihsel gelişimini, hangi yol ve yöntemlerle yapılabileceğini, uzaktan öğretimde öğretici ve öğrenenlerin yeterliklerinin neler iv / Önsözolması gerektiğini, öğretimde öğrenme ortamlarının nasıl tasarlanabileceğini, ölçme ve değerlendirmede nelere dikkat etmek gerektiğini, bu süreçte öğrencilere nasıl rehberlik edilebileceğini, yükseköğretimde uzaktan öğretimde yaşanan sorunları ve bu sorunların ortaya çıkardığı toplumsal eşitsizlikleri ve elbette uzaktan öğretimde uyulması gereken etik ilkeleri ortaya koyma amacıyla hazırlandı.Yükseköğretimde uzaktan öğretimi bütün yönleriyle ele almaya çalışan bu kitap, bir takım çalışmasının ürünü olarak ortaya çıktı. Takımın her bir üyesi teşekkürü hak eden bir çaba sergiledi. Diğer yandan kuşkusuz bu çalışma içinde yazarlarının sorumlu olduğu birçok eksiği de barındırmaktadır. Bu eksiklikler okurlarımızdan ve meslektaşlarımızdan gelecek eleştiri ve katkılar doğrultusunda kitabın sonraki baskılarında giderilmeye çalışılacaktır.Kitabın yayına hazırlanması sürecinde desteğini esirgemeyen Anı Yayıncılık sahibi Özer Daşcan'a ve başta Kezban Kılıçoğlu olmak üzere Anı Yayıncılık ekibine teşekkür ediyorum.Alana, okuyuculara, uygulayıcılara ve meslektaşlarımıza yararlı olması dileğiyle.