Bugünlerde mavi küremiz yeni bir devrime tanıklık etmektedir. Bu devrimin adı bilişim ve iletişim devrimidir. Bu devrimle birlikte ne zaman kavramının ne mekân kavramının önemi kalmıştır. İki şey önemli hale gelmiştir: Biri bilgi, diğeri insandır.
Bu devrim, küreselleşme olgusunu da beraberinde getirmiştir. Küreselleşmeyle birlikte küresel bir köy haline gelen dünyamızda yoğun bir bilgi alışverişi ve transferi gerçekleşmektedir. Artık dünyadaki tüm ülkeler bir bilgi otoyoluyla birbirine bağlanmıştır. Günümüzde dünya, parmaklarınızın dokunduğu bir tuş kadar yakın olmuştur. Bunun sonucu olarak bilişim ve iletişim teknolojilerinde meydana gelen değişim, ülkeler ve sistemler arasında yoğun bir rekabete yol açmaktadır.
Küresel dünyada insanların ve ülkelerin rekabette üstte kalabilmeleri girişimcilik potansiyellerini kullanmalarına bağlıdır. Günümüzde girişimcilik ve girişimciler tüm ülkelerin kalkınmasında itici bir güç olarak tanımlanmaktadır. Bu yüzden son yıllarda girişimcilik ve küçük işletme yönetimi büyük önem kazanmıştır. Zira ulus devletler ekonomide küçülmekte ve üretimden çekilmektedir. Devletin kumanda ekonomisi alanının daraltılması, özelleştirme ile bu alanın özel teşebbüs tarafından doldurulması, dünya pazarlarında serbest piyasa ekonomisinin hâkim olması girişimciliği ve küçük işletme yönetimlerini vazgeçilmez hale getirmektedir.
Diğer yandan, bütün bu gelişmeler karşısında artık üniversitelerde işletme eğitimini tek başına vermek yeterli olmayacaktır. O nedenle üniversitelerde işletme eğitimi girişimcilik eğitimiyle birlikte verilmeli ve bu eğitimin desteklenmesinin zorunlu olduğu kanaatini taşımaktayım. Zira üniversitede yetiştirdiğiniz insana girişimcilik ruhu veremiyorsanız, verdiğiniz diplomanın hiçbir yararı olmayacaktır. Girişimcinin çağdaş toplumdaki temel işlevi ardı arkası kesilmeyen yenilikleri gerçekleştirmektir. Modern girişimcinin gücü, yenilik yapma ve yaptığı yenilikleri iş dünyasında somut ürünlere dönüştürebilme kapasitesine dayanır (Titiz, 1996: 3-9).
Dünyadaki değişim ve dönüşüme paralel olarak ülke kalkınmasında girişimcilik potansiyelinin artırılması, aktif ve etkin kullanımı yanında küçük ve orta ölçekli işletme girişimciliğinin önünün açılması, ülke kalkınmasında ve medeniyet yarışında büyük mesafelerin kısa sürede aşılmasına katkıda bulunacaktır. Bunun için artık girişimciliği ülke ölçeğinde değil, dünya ölçeğinde düşünmek gerekmektedir.
Bu düşünceye hizmet etmek amacıyla hazırlamış olduğum bu kitabın, öncelikle üniversite eğitimindeki girişimcilik derslerine kaynaklık etmesi amaçlanmaktadır. Ayrıca, kendi işini kurmak isteyen potansiyel girişimcilere yardımcı olacağı kanaatiyle de hazırlanmıştır.
Bu kitabın hazırlanmasında, düzenlenmesinde, basım ve yayımında pek çok kişinin çeşitli katkıları olmuştur. Kitabın hazırlanmasında doğrudan veya dolaylı destek verenlerin yanında, basımı ve yayımında emeği geçen Eğitim Yayınevi yöneticileri ve çalışanlarına; Editör Damla Mursil'e; düzeltmeleri yapan Mesut Özen ile İbrahim Doğanyigit'e; vefakâr eşim Nurten Kaya'ya en içten ve sonsuz teşekkürlerimi sunarım.
Bütün hataları bana ait olan bu kitabın, başta öğrencilerime, sonra da potansiyel girişimciler ile küçük ve orta ölçekli işletme yöneticilerine yararlı olmasını diliyor, yapıcı eleştirilere açık olduğumu belirterek tüm okuyuculara şimdiden teşekkür ediyorum. Bu eserimi torunlarım Ali Buğra, Ömer Fahrettin ve Umut Ali'ye ithaf ediyorum.