Mısır'dan Antik Yunan'a, Roma İmparatorluğu'ndan Orta Çağ Avrupa'sına kadar uzanan zeytinyağının öyküsü, çağlar ötesinden günümüze kadar ulaşmıştır. Zeytinyağı, sadece bir besin kaynağı değil aynı zamanda kültürel mirasın, sağlık anlayışının ve insanın doğa ile olan ilişkisinin bir yansımasıdır. Birçok kültürde kutsal olarak kabul edilen zeytinyağı, çağlar boyunca dini ritüellerde kendine yer bulmuş, şifa kaynağı olarak bilinmiş ve zamanla yemek kültürüne entegre olarak günlük yaşamın ayrılmaz bir parçası hâline gelmiştir. Günümüzde, derin tarihsel kökeni ve taşıdığı kültürel değerin yanı sıra yağ asitleri profili, antioksidan içeriği ve besleyici özellikleriyle farklı disiplinlerden pek çok araştırmacının dikkatini çekmiştir. “Bir Medeniyet Ürünü Olarak Zeytin” isimli kitabın devamı niteliğinde olan bu kitaba sosyal bilimcilerin yanı sıra fen ve sağlık bilimleri alanlarından araştırmacılar da katkı sağlamışlardır. Bu çerçevede bu kitap; tarih, mitoloji, arkeoloji, biyoloji, mühendislik, turizm, gastronomi, ekonomi, çevre ve sürdürülebilirlik gibi araştırma alanlarını bir araya getirmiş disiplinlerarası bir çalışmayı kapsamaktadır.