Çanakkale, her iki yakası da Türkiye’mize ait olan, dünya üzerindeki ender boğaz sistemlerinden biridir. Geçmişten günümüze pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Çanakkale, tarihî ve kültürel açıdan son derece önemli ve zengin bir ilimizdir. Gerek Truva Savaşları ve gerekse Çanakkale Savaşları olsun yüzyıllar boyunca insanlığın gözü bu coğrafyada olmuştur. Bu nedenden dolayıdır ki Çanakkale bölgesi, daha çok savaşlar ile ön plana çıkmakta ve boğazların hâkimiyetinin sağlanması önem kazanmaktadır. Bölgede eski zamanlardan beri süregelen “denizcilik faaliyetleri”nin varlığını anlayabildiğimiz en önemli eser, Piri Reis’in çizmiş olduğu haritalardır. Çanakkale bölgesinin önemli bir liman olarak gösterildiği bu haritalar, yüzyıllar öncesinde de Çanakkale Boğazı’nın değerini bizlere anlatmaktadır.Çanakkale, sahip olduğu kıyı şeridi sayesinde su ürünleri, balıkçılık ve denizcilik alanında da önemli faaliyetlerin iç içe geçtiği bir yaşam alanı olma özelliğindedir. Birçok kişi, kurum ve kuruluşa, önemli istihdam alanı ve olanağı sunmaktadır. Ticari olarak gerçekleştirilen küçük ve büyük ölçekli balıkçılık faaliyetleri yanında amatör balıkçılık aktiviteleri, su ürünleri üretimine önemli katkılar sunmakta ve bölge halkının geçimini sağlamaktadır. Çanakkale Boğazı; Karadeniz, Marmara, ve Ege Denizi’ni birbirine bağlayan bir koridor olarak biyolojik çeşitlilik bakımından birçok deniz canlısının yaşam alanı olması yanında, beslenme ve üreme göç yollarını oluşturmaktadır. Bunun yanında kıyı ve iç sularında yer alan yetiştiricilik faaliyetlerine ek olarak, özellikle kabuklu su ürünleri yetiştiriciliği alanında var olan işletmelere yenileri eklenmektedir. Su ürünleri işleme teknolojisi konularında dünya markaları içinde yer alan işletmelerin varlığı ile birlikte geleneksel yöntemlerle yapılan işleme tekniklerinin merkezi konumundadır. “Uluslararası Su Yolu” olma özelliği ile deniz trafiğinin en yoğun yaşandığı ve dolayısı ile denizcilik alanında faaliyetlerin en yoğun olarak kontrol edilmesi ve düzenlenmesi anlamında kurumların yer aldığı bir bölgedir. Ayrıca Boğaz’da iki kıta arasındaki ulaşım, feribotlar vasıtasıyla ve 2022 yılında inşası tamamlanan “1915 Çanakkale Köprüsü” yoluyla sağlanmaktadır. Gökçeada ve Bozcaada gibi stratejik öneme sahip adalara sahip olması ve Kuzey Ege Denizi karasularımıza kıyısı bulunması nedeniyle deniz güvenliğimiz konusunda Deniz Kuvvet-- xviii -lerimiz ve Sahil Güvenlik Komutanlığımız faaliyetlerinin de en yoğun yaşandığı saha içindedir. Hazırlanan bu eser, Çanakkale gibi eşsiz kıyı şeridine sahip şehrimizde “su ürünleri, balıkçılığı ve denizciliği” ile ilgili yürütülmekte olan çalışmaların bir bütün hâlinde ele alındığı ilk eser olma özelliğindedir. Bu çalışma, 5 ana başlık altında toplam 31 bölümden oluşmaktadır. Bu eserin konuya gönül veren herkese yararlı olması dileklerimizle, başta eserleri ile kitaba katkı veren tüm yazarlara, kitabın basımında sponsorluk desteklerini esirgemeyen Su Ürünleri Kooperatifleri Merkez Birliği (SÜR-KOOP) yöneticilerine ve emeği geçen herkese, en kalbi duygularımızla teşekkür eder, saygılarımızı sunarız.