Tıp fakülteleri ve tüm sağlık bilimleri lisans eğitiminde zorunlu ders olarak verilen Biyoistatistik dersi, genellikle öğrenciler tarafından sevilen derslerden biri değildir. Doktor, hemşire, fizyoterapist veya diş hekimi olma hayaliyle üniversiteye gelen öğrenciler için, ne işe yaradığını anlamadıkları bazı formüller ve analizlerle uğraşmak adeta bir kabus gibi görülür. Benim için de durum farklı değildi, ta ki hekim olup sahada çalışmaya başlayana kadar. O zaman fark ettim ki, her türlü uygulama için "kanıt" üretmek, hizmet verilen insanları ve toplumu tanımak adına sayılara ihtiyaç duyuluyor; her şeyi ölçmek ve analiz etmek ne kadar önemliymiş...
İşte bu önem ve gereklilik nedeniyle, bir akademisyen olarak üniversitede göreve başladığım günden beri, öğrenciliğimde keyifle dinlemediğim bu dersleri büyük bir zevkle vermekteyim. İstatistik uzmanı olmasam da, dünyada olduğu gibi ülkemizde de bu konuların Halk Sağlığı uzmanlarının alanına girmesi nedeniyle Epidemiyoloji ve Biyoistatistik, benim temel uzmanlık alanım oldu. Yıllardır verdiğim derslerde, hangi bilgilerin günlük uygulamalarda değer taşıyabileceğini ve teorik derslerin sıkıcılığını nasıl azaltabileceğimi düşündüm ve bu düşünceler sonunda bu eser ortaya çıktı.
Kanıta dayalı tıp ve kanıta dayalı sağlık hizmetlerine inanan, bilimsel araştırmaya meraklı tüm sağlık çalışanlarına, sağlık bilimleri öğrenimi gören lisans ve lisansüstü öğrencilere yararlı olmasını diliyorum.