Veteriner Hekimlikte Muayene Yöntemleri başlıklı bu eser, tanı, ayırıcı tanı, öngörü ve sağlık sonuçlarının izlenmesi amacıyla uygulama yöntemlerine dair kapsamlı bir kaynak niteliğindedir. Öğrenciler, doktora öğrencileri ve serbest veteriner hekimler için faydalı bir şekilde hazırlanmıştır. Fiziksel muayene yöntemleri yanı sıra, ayrı ayrı sistemlerin muayenesi, sıvı-elektrolit ve asit-baz dengeleri hakkında bilgiler içermektedir. Son bölümde görüntüleme teknikleri ve arama programları kısaca eklenerek bütünlük sağlanmaya çalışılmıştır. Hayvan hastalıklarına ait laboratuvar verilerini saptama yöntemi, kullanılması gereken yöntemlerin bilinmesi ve elde edilen verilerin değerlendirilmesiyle ortaya çıkan çelişkili durumlara açıklık getirmek diğer bir amaç olarak benimsenmiştir. Hastalık ve sistemlere göre program yaparak belli değişkenlerin önerilmesi kolaycılık olarak nitelendirilmektedir. Tanı koyarken, öngörü saptanırken ve sağlık sonuçları izlenirken hangi yöntemlerin kullanılacağı ve hangi değişkenlerin saptanması gerektiği kuramsal olarak bilinmelidir. Bu gerçeği kalıp haline getirip seçmek kolaycılık olur ve yeni gelişmeler devreye giremez. Uygulama ve kuramsal bilgi birbirinden farklıdır. Çoğunlukla yaşama uymuyor şeklinde eleştiriler yöneltilir. Gereksiz bilgi veriliyor ve dayanaksız görüşler ileri sürülüyor izlenimi bırakılır. Üstü kapalı bir şekilde akılda verilmeye çalışılır. Yol gösterilir. Uygulamaya bakın; uygulamayı aktaran kuramsal şu şekilde, bu şekilde geçiştirilse de olur denebilir. Ancak sağlam varsayımlara, uzun süreli gözlemlere dayanan kuramsal bilgi, uygulamaya ışık tutar ve yol gösterici niteliği taşır. Geleceğin daha iyi kestirilmesine olanak sağlar. Bilgisi sağlam olanlar, kısa ve uzun vadede daha gerçekçi öngörüde bulunurlar. Kuramsal bilgi eksikliği, kuramın küçümsenmesine, yararlı ve yol gösterici bilgilerin bir yana itilmesine neden olur. Konu işlenirken somut verilerden yararlanmak, savunulan düşünceyi inandırıcı kanıtlarla belirgin kılmak, öğrenciyi olgu içinde yaşatmak ve özünü kavrayacak bilgileri aktarmak gereklidir.
Atatürk, “Hayatta en gerçek yol gösterici bilimdir” buyurarak bilimsel gerçekler dışındakilerin gerçek olmadığını vurgulamıştır. Atatürk’e karşı olanlar, bilimsel eğitime tutulmamışlar, tutulmuşlarsa gerçekleri sindirememişlerdir. Bilim, olasılıkları, varsayımları, yakıştırmaları veya tasarımları ortadan kaldırır. Toplumların değerlerini bilim ve sanattaki buluşları veya yapıtları belirler.
Öğretim üyesinin görevi, doğma ve dayatılanları değil, bilimsel gerçekleri savunmak, söylemek, öğretmek ve yazıya dökmektir. Uygarlık karşıtı iş yapmalarını emreden hiçbir güce boyun eğmezler. Görevlerinin ne olduğu, yüzyıllara dayanan bilim tarihinde ve geleneklerinde yazılıdır. Taşıdıkları cübbeler, insanın yüceliğini, aklın büyüklüğünü ve insan onurunu betimler. Bilim, insanlık tarihinin sürekli gelişen ve gerçekleri ortaya koyan uluslararası birikimidir. Özerk üniversite, bilim adamına gerekli ortamı sağlamalıdır. Araştırma sonuçlarına, bulgularına ve elde ettikleri sonuçlara yasaklama veya kısıtlama getirilemez. Araştırma özgürlüğünü bozacak türde sınırlamalar koymamalıdır. Araştırmanın içeriği kalitesine bağlıdır. Bilim ufuklarında yeni alanlar açabilen, kavramsal temellere sahip bilimi bilim kılan heyecan katabilecek güçte çalışmaları destekler. Araştırmanın gündemini kendisi belirler.
Bilim, evrenin öznel (subjektif) algılanmasının nesnel (objektif) yorumudur. Nesnel mantık sayesinde tüm akıl sahiplerinin üzerinde birleştiği kurallar oturtulur. Günümüzde üniversiteler, bilimin en fazla geliştiği ve anlatıldığı alanlardır. Bilimin gelişebilmesi için özgürlük zorunludur. Bu da düşündüğünü içsel ve dışsal bir baskı olmadan dile getirebilme, nesnel kurallarla doğru olduğu kabul edilenleri yapabilme yetisidir.
Üniversiteler, bilimsel çalışmalar yapan, bilim ve teknoloji üreten, ülke sorunlarının çözümüne katkıda bulunan yüksek düzeyde bilimsel kuruluşlardır. Gerçeğin saptanması, bilim adamlarının bağımsızlığına, görüşlerini ve çalışma sonuçlarını özgürce yayınlamalarına bağlıdır. Üniversitelere bilimsel, yönetsel ve parasal özerklik tanınması amaca ulaşmak için zorunludur. Almanya, ABD ve İngiltere gibi gelişmiş ülkelerde bu anlayış geçerlidir. Üniversite kavramı, nitelikli yönetim, teknik kadroların yetiştirilmesi, bilimsel çalışmaların yapılması ve seçkin kişilerin araştırmaya yönlendirilmesi ile mümkündür. Bilim olaylara şüphe ile yaklaşır. Aklını inancın önüne koyamayan kişiler, aydınlanma bilincinden yoksun kalır. İnsanlık tarihindeki gerçek üniversiteler, bilimin inançtan bağımsızlaştığı tarihsel aşamada kurulabilmiştir. Üniversitenin amacı, araştırmacı ve öğrencileri aynı noktada buluşturarak araştırma bulgularına dayalı öğretim vermektir. Gerçeği araştırmayan öğretim kurumları üniversite olamaz. Yabancı kitapları ve yayınları çevirerek aktaran, ezbere dayalı eğitim yapar hale gelir ve Türkçe bilgi birikimi sağlanamaz.
Kitabı yazmakla bilime ve alanımda Türkçe bilgi birikimine katkıda bulunup yararlı olmuşsam kendimi mutlu sayacağım. Meslektaşlarıma, Veteriner Fakülteleri öğrencilerine ve hekimliğimize yararlı olacağını umar, eksikliklerin hoşgörü ve anlayışla karşılanacağını diler, bilime ve ülkemize yararlı olmasını temenni ederim.